Death in the city: cemeteries in i̇zmir
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Modern öncesi dönemde, 18. yüzyıl sonlarına kadar ölüm, yaşam döngüsünün ve gündelik hayatın bir parçası olarak görülüyordu. Avrupa kıtasından kaynaklanan modernist bakış açısının rasyonel tavrı ile manevi boyutundan koparılan ölüm, bilimsel bir olgu haline geldi ve gündelik yaşam pratiklerinden uzaklaştı. Buna paralel olarak, kent içinde oldukça karmaşık bir düzende konumlanan mezarlıklar, modern şehirlerde tanzim edilmiş, günlük hayata entegre olmayan kent parçalarına dönüştü ve yerleşimlerin dışına itildi.Bu süreçte, Osmanlı devleti ve modern Türkiye de benzer durumları deneyimledi. İlk olarak 19. yüzyılın ortalarında meydana gelen veba ve kolera salgınları sonucunda oluşan sağlıksız koşullar nedeniyle kent içine gömüler yasaklandı. İkinci olarak ise, Cumhuriyet'in kurulmasını takiben, 1930'larda, yeni yasal düzenlemeler ile mezarlıklar kontrol altına alınabilecek kent çeperlerinde konumlanan alanlara dönüştürüldü ve gündelik yaşam döngülerinden uzaklaştırıldı. Bu tez, yukarıda özetlenen gelişmelerin ışığında İzmir'deki Müslüman mezarlıklarına odaklanarak, gömü alanlarını modern şehirlerin gündelik rutinlerinin dışına atan tarihsel kırılmaları inceliyor; bahsi geçen dönüşüm süreci üzerine bir tarihsel analiz sunarak, Türkiye'deki gömü alanlarını, kent mezarlıklarının statüsü üzerine güncel küresel tartışmalar bağlamında değerlendirmeyi hedefliyor.Anahtar Kelimeler: Mezarlıklar, İslam Kültüründe Ölüm Ritüelleri, İzmir, Ölümün Mekânları. In the pre-modern period, until the late-18th century, death was recognized as an inevitable part of the life cycle and an ordinary part of everyday life. However, with the modernist emphasis on rationality, which originated in the European continent, it came to be treated as a scientific medical topic, rather than a metaphysical reality and was alienated from daily routines. In line with this transformation, cemeteries in modern cities experienced significant shifts in their location and/or layout and were turned from rather haphazardly organized urban lots into highly regulated sites located on the outskirts of cities. Circumstances were similar in the Ottoman/ Turkish context. First, in the mid-19th century, all inner-city burials were banned as health hazards following a series of plague and cholera epidemics that resulted in high death rates. Second, following the establishment of the Turkish Republic, in the 1930s, cemeteries were transformed into regulated areas and dislocated from every dayroutines by means of the introduction of new legal mandates. The present work examines the historical breaks that exiled the cemeteries from the daily routines of modern cities in Turkey with particular emphasis on Muslim cemeteries in İzmir. By providing a historical analysis of the transformation of cemeteries, this study attempts to situate the burial grounds in Turkey within the contemporary global debates on the status of urban cemeteries. Keywords: Cemeteries, Islamic Death Rituals, İzmir, Spaces of Death.
Collections