Evaluation of sustainability of high rise buildings in İzmir: Mistral towers
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsanlar varolduğundan beri özellikle dini inanışlarının etkisiyle, daha yükseğe çıkma arzusuyla yüksek yapılar inşa etmeye başlamışlardır. Günümüzde yüksek yapılar sosyal yönden bakıldığında prestij ve güc olarak görülmektedir. Nüfus yoğunluğu olan, ekonomik yönden gelişmiş ve her geçen gün gelişme potansiyeli artan şehirlerde yüksek yapılar daha fazla inşa edilmektedir. Şehir merkezlerine göç arttıkça, inşaat yapılacak arsalar azalmış ve bu sebeple arsa fiyatları artmıştır. Şehir merkezlerinde nüfus yoğunluğu arttıkça ihtyaçlar da bu doğrultuda artmış ve yeni ihtiyaçlar oluşmaya başlamıştır. İnsanların tüm ihtiyaçlarına karşılık verebilmek için çok fonksiyonlu yapılar ortaya çıkmıştır. İnsanların ve çevrenin ihtiyaç potansiyeline göre binalar işlevlendirilmiş ve sadece bina sakinlerine değil çevreye de hizmet etmektedir. Yüksek yapılar insan popülasyonu çok fazla olan ve içerisinde 7/24 yaşam olan binalardır. Geleneksel binalara göre yüksek yapılar daha fazla enerji tüketmektedir. Küresel ısınmanın artması ve doğal kaynakların gün geçtikçe azalması insanların ekolojik yönden bilinçlenmesi için büyük bir etken olmuştur. İnsanlar yaşamlarının büyük bir bölümünü kapalı alanlarda geçirdiği için binalarda sağlık ve konfora verilen önem artmıştır. Bu açıdan bakıldığında binaların sürdürülebilirliği ve çevreye olan etkileri çok önemlidir.İzmir, çok yönlü ekonomik faaliyetleri, zengin doğal kaynakları olan bir şehir merkezidir. Gün geçtikçe nüfus yoğunluğu artmakta ve ekonomik yönden gelişmeye devam etmektedir. İzmir, başta lojistik altyapısı, nitelikli insan kaynağı, çok sektörlü yapısı ve yüksek yaşam standardı ile Ege Bölgesi'nde ve ülkede önemli bir çekim merkezi oluşturmaktadır. Bu etkenler nüfus yoğunluğunun gün geçtikçe artmasına sebebiyet vermiştir. İzmir merkezinin, yaşanan göçler sonucunda sıkışması, yolların ve otoparkların kent merkezi için yetersiz kalması ve insanların ihtiyaçlarına karşılık verebilmek için yeni bir kent merkezi oluşturulmuştur. Bayraklı ilçesi tüm bu ihtiyaçları karşılama ve ulaşımı rahatlatmak için bir çözüm olmuştur. Bayraklı'da yapılmış ve projelendirilmiş yüksek yapılar kent siluetine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca nüfus yoğunluğunun artmasından kaynaklı sorunların giderilmesinde etken rol oynamaktadır. Yüksek binaların proje aşamasında, uygulamasında ve binada yaşanmaya başlandığında problemler oluşmaktadır. Bu problemler kapsamında, tez çalışmasında İzmir'de yapılmış ve yapılmaya devam edecek yüksek yapılara örnek olabilecek olan Mistral kuleleri ele alınmıştır. Yeni yapılacak olan yüksek yapıların çevreye olan etkisi, enerji etkin yapılar olabilmesi, insan sağlığı ve konforuna önem veren yapılar olması tezin amacıdır. Yüksek binalarda sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi, çevreye verilen zararların minimuma indirilebilmesi, yenilenebilir enerjinin maksimum seviyede kullanıldığı binaların tasarlanıp uygulaması tezin bir diğer amacıdır.Seçilen Mistral yüksek yapı yapılan analiz ve değerlendirmeler sonucunda yüksek yapılaşmanın şehre olan katkıları, bulunduğu çevrenin ihtiyaçlarını karşılayabildiği tespit edilmiştir. Bu tür binaların inşa edilmesi ile ekolojik den genin bozulmasına engel olunabileceği düşünülmektedir. Ortaya çıkan sonuçlar doğrultusunda proje ve uygulama aşamasında sürdürülebilir yapı olması için harcanan maliyetlerin işletme aşamasına geçildiğinde geri kazanımın çok kısa sürede olduğu tespit edilmiş ve yeni yapılacak olan yüksek yapılara bu bilgilerin katkı sağlaması amaçlanmıştır. Since their existence, people have begun to build high-rise buildings with a desire to go higher, especially under the influence of their religious beliefs.Today, high rise buildings represent prestige and power from a social perspective. In cities with population density, economically developed and with increasing potential for development every day, higher structures are being built more. As the migration to the city centers increased, land plots to be constructed decreased and therefore land prices increased. As the population density increases in the city centers, the necessities have increased in this direction and new needs have started to be formed. Multifunctional structures have emerged to meet all the needs of people. The buildings are functional according to the needs potential of people and the environment and serve not only the residents but also the environment. High rise buildings are buildings with a large human population and 7/24 living. High rise buildings consume more energy than traditional buildings. The increase in global warming and the decrease in natural resources have been a major factor for the ecological awareness of the people. Since people spend most of their lives indoors, the importance given to health and comfort in buildings has increased. In this respect, the sustainability of buildings and their impact on the environment is very important.İzmir is a city center with its multifaceted economic activities and rich natural resources. Population density is increasing day by day and is a city that continues to develop socioeconomically. İzmir is an important center of attraction in the Aegean Region and the country with its logistics infrastructure, qualified human resources, multi-sector structure and high standard of living. These factors have caused the population density to increase day by day. A new city center has been established in order to meet the needs of people and to ensure that the center of İzmir is stuck as a result of the migrations, the roads and parking lots are insufficient for the city center. Bayraklı district has been a solution for meeting all these needs and relaxing transportation. High buildings constructed and designed in Bayraklı contribute to the city skyline. Furthermore, it plays an active role in eliminating the problems arising from the increase in population density. Problems arise when high-rise buildings start to be experienced during the project phase, implementation and building. Within the scope of these problems, the Mistral towers, which were built in İzmir and could serve as an example for the high rise buildings that will continue to be constructed, were discussed in this thesis. One of the most important objectives of this thesis is the impact of new buildings on the environment, energy-efficient structures and structures that give importance to human health and comfort. Another objective of the thesis is to provide sustainability in high-rise buildings, to minimize the damages to the environment, and to design and implement buildings where renewable energy is used at maximum level.As a case study of the selected Mistral high-rise buildings, it was found that the contributions of high-rise buildings to the city can meet the needs of the environment. It is thought that the ecological balance can be prevented by the construction of such buildings. In line with the results obtained, it was determined that the costs spent in order to be sustainable structure during the project and implementation phase were recovered in a very short time and this information was aimed to contribute to the new high-rise buildings.
Collections