Bölgesel kalkınmada kadının rolü: Trc2 bölgesi (Diyarbakır-Şanlıurfa) örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Her ülkenin kalkınmışlık seviyesi diğer ülkelere göre farklı olmaktadır. Çünkü ülkelerbirbirlerinden farklı zaman dilimlerinde kalkınma süreçlerini başlatmıştır. Bu da ülkeler arasındakikalkınma farklılıklarını beraberinde getirmektedir. `Kalkınma olgusu` Sanayi Devrimi'ni yaşamışolan ülkelerle ortaya çıkmıştır. Bu ülkeler Sanayi Devrimi'ni yaşadıktan sonra bu devrimiyaşamayan ya da bu devrimden etkilenmeyen ülkelere gelişmişlik konusunda daha ilerde yer almayabaşlamışlardır. Sanayi Devrimi'ni yaşayan ülkeler bu noktada `gelişmiş ülke` olarak küreselleşmeve büyüme olguları üzerinde çalışmalar yürütürken diğer taraftan Sanayi Devrimi'ni yaşamayan `azgelişmiş ülkeler` kalkınma olgusu üzerinde durup bu konuda çalışmalar yürüterek, gelişmişülkelerle aralarında açılan farkı kapatmaya çalışmaktadırlar. Bu kapsamda kalkınma hem ekonomikhem kültürel hem de sosyal alandaki gelişmeleri içinde barındırmaktadır. Ülkeler arasında olduğukadar bölgelerarasında da gelişmişlik farkları mevcut olmaktadır. Ülke bünyesindeki bazı bölgelerinkaynakları aktif olarak kullanılmakta ve diğer bölgelere göre daha çok yatırım çekmekte, nitekimbölgeler arasındaki dengesizliği büyütmektedir. Ancak ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesininyolu bölgelerarasındaki eşitsizliğin azaltılması ya da ortadan kaldırılmasından geçmektedir.Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla ekonomik, sosyal, kültürel,siyasal olmak üzere birçok alanda, gelişmenin gerçekleşmesi için erkekler ile beraber kadınlar daaktif rol almalıdırlar. Ancak genellikle iş hayatı sahnesinde birçok engele rağmen boy gösterenkadınlar, bu konuda tarih boyunca oldukça emek sarf etmiş olmakla beraber hâlâ istenilen konumayerleşememektedirler. Özellikle kalkınma konusunda kadın işgücünün etkisi oldukça kayda değerolmaktadır.Bu çalışma ile kalkınma ve bölgesel kalkınma konuları kavramsal olarak ele alınmıştır.Buradan hareketle kadın ve kalkınma arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılmakta ve bu doğrultudaTRC2 (Şanlıurfa- Diyarbakır) Bölgesinde genelde atıl durumda olan kadın işgücünün bölge ivkalkınması ve gelişmesinde güçlü bir potansiyel halinde olduğu, bu potansiyelin kullanılmasıylaberaber bölgedeki kalkınma sürecinin hızlanacağı düşünülmektedir. The development level of each country varies countries because each country undergoes itsown developmental process at different periods. This results in an inequality of development amongcountries. `The notion of development` was emerged by countries having experienced the IndustrialRevolution. After having gone through the Industrial Revolution, these countries have managed tooutdo other countries which have not experienced or not influenced by the Industrial Revolution.Therefore, while countries experienced the Industrial Revolution called as `developed countries`conduct researches on the notions of globalization and growth countries not experienced theIndustrial Revolution called as `developing countries` have tried to close this gap by focusing andconducting researches on the notion of development. In this context, the concept of development isused in terms of economic, cultural, and social progress. There are discrepancies across regions, aswell as across countries, regarding the level of development. Resources of some regions withincountries are being utilized and some regions have the potential to attract more investment comparedto other regions. This further increases the imbalance across regions. However, the path towardseconomic development lies at decreasing or eliminating this interregional imbalance.Half of the world's population is women. Therefore, the conditions regarding developmentin many fields including economic, social, cultural, and political domains, depend on women asmuch as men. However, women, doing their best in business life, have not yet been able to bepositioned in the desired area even though they exerted great efforts throughout the history. Theimpact of women laborforce is remarkable especially in the development issue. viIt is observed that the fact that women are of secondary importance compared to men posesan obstacle to both regional and national development. The aim of the study is to demonstrate thatactivating women, currently underestimated and inactive, in the labor market has a great potentialin terms of development and progress in the example of TRC2 region encompassing provinces ofŞanlıurfa and Diyarbakır.
Collections