Akut anterior miyokard infarktüsü sonrası sol ventrikülde trombüs oluşumunu etkileyen faktörler

Abstract

ÖZET AMİ1 nin en sık görülen komplikasyonlarmdan birisi sol ventrikül trombüsüdür. Sol ventrikül trombüsü artmış emboli riski ile birliktedir.Akut anterior infarktüs ve ciddi apikal asinerji, trombüs oluşumuyla doğrudan ilişkilidir. Farklı çalışmalarda Mİ sonrası sol ventriküler trombüs insidansmm %28 ile %54 arasında değiştiği bildirilmektedir. Ekokardiyografî, ventriküler trombüsün tespit edilmesinde ve morfolojik özelliklerinin belirlenmesinde hem sensitif, hem de spesifiktir. Birçok çalışmada trombüs oluşumunun, artmış enzim düzeyi, kalp yetersizliğinin klinik bulguları, ciddi apikal asinerji, artmış sol ventrikül volümleri ve azalmış global sol ventrikül fonksiyonlarıyla ilişkili olduğu bildirilmiştir (60,61). Fakat, sol ventrikülün diyastolik fonksiyonları ile sol ventrikülde trombüs oluşumu arasındaki ilişki henüz tam aydınlatılamamıştır. Bu çalışmanın amacı ilk kez akut anterior miyokard infarktüsü geçiren hastalarda, sol ventrikülde trombüs oluşumunu etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Çalışmaya ağustos 1999 ile haziran 2001 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsüne akut anterior miyokard infarktüsü tanısıyla başvuran ve yatarak tedavi gören 70 hasta alınmıştır. Hastalar koroner yoğun bakım ünitesine alındıktan itibaren ilk 48 saat içerisinde ilk ekokardiyografik incelemeleri yapılmıştır. Hastenede yatış süresi boyunca en az 2 kez ekokardiyografik incelemeler tekrarlanmıştır(ortalama 4. ve 7.günler). Ayrıca tüm hastaların rutin biyokimyasal incelemelerinin yanısıra AKA-IgM ve AKA-IgG düzeyleri ve fibrinojen düzeylerine bakılmıştır. Yatış süresi içerisinde 46 hastaya koroner anjiyografi yapılmıştır. Sol ventrikülde trombüs saptanan grupta ortalama pik CPK düzeyleri, fibrinojen düzeyleri, AKA-IgM ve AKA-IgG düzeyleri, SVDHSİ anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Doppler türevi mitral-DT trombüsü olan grupta anlamlı olarak kısa bulunmuştur. Çok damar koroner arter hastalığı olanlarda sol ventrikülde trombüs oluşumuna anlamlı olarak daha sık rastlanılmıştır. Trombolitik tedavi uygulanan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı olmamakla beraber sol ventrikül trombüs oluşumuna daha az rastlanılmıştır. Sonuç olarak akut anterior 57miyokard infarktüsü sonrası sol ventrikülde trombüs oluşumunun, bir çok faktörle yakından ilişkili olduğu gözlenmiş ve bu faktörlerin bilinmesiyle akut anterior miyokard infarktüsü sonrası trombüs gelişimi açısından yüksek risk taşıyan hastaların önceden belirlenebileceği düşünülmüştür. 58