Mesanenin değişici epitel karsinomlarında p53, ki-67, bcl-2 ve p27kip1 ekpresyonunun derecelendirme sistemleriyle ve prognozla ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: DEK'in tedavi yaklaşımının belirlenmesinde patolojik evre ve derece bu potansiyeli belirleyen temel prognostik faktörler olmakla birlikte aynı evre ve aynı derece tümörler arasında bile farklı davranış modellerinin bulunması nedeniyle yeni belirleyicilere gereksinim duyulmaktadır.Gereç - Yöntem: 78 olguya ait, 97 TUR ve 14 radikal sistoprostatektomi materyalinden elde edilen 111 DEK, histolojik derece, LP, MP invazyonu ve evre yanı sıra immunohistokimyasal olarak da p53, Ki-67, Bcl-2 ve p27Kip1 ekspresyonu açısından değerlendirilmiştir. Olgular nüks (gelişim, süre, nükslerde histolojik derece ve invazyon progresyonu) ve ölüm (yaşıyor/öldü, ölüm süresi) açısından da ayrıca incelenmiştir.Bulgular: Tüm derecelendirme sistemleri ile LP, MP invazyonu ve ölüm arasında anlamlı bir ilişki saptanmış (p<0,01);. modifiye Bergkvist derecelendirme sistemi ile nüks süresi arasında da anlamlı negatif korelasyon görülmüştür (p<0,05). Ki-67 ekspresyonu ile tüm derecelendirme sistemlerine göre derece arasında anlamlı pozitif korelasyon saptanmış (p<0,01); ayrıca Ki-67'nin tüm derecelendirme sistemleri için dereceyi öngörmede bağımsız bir değişken olduğu belirlenmiştir. p27Kip1 ile modifiye Bergkvist'e göre derece arasında anlamlı bir ilişki olduğu (p<0,05) ve p27Kip1 boyanma oranının derece arttıkça azaldığı görülmüştür. Ki-67 ile evre arasında da paralellik olduğu ve Ki-67 boyanma oranının evre arttıkça arttığı görülmekle birlikte yalnızca TA tümörler ile T2 tümörler ve yine TA tümörler ile T3 tümörler arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (her ikisi de p<0,05). bcl-2 ile evre arasında ise anlamlı negatif korelasyon (p<0,05 ) saptanmıştır. İzlem süreleri 24 ay veya daha fazla olan olgularla (n=32) ölen olgular (n=13) ayrı ayrı gruplandırıldığında ise gruplar arasında Ki-67 ve p27Kip1 boyanma oranları açısından anlamlı bir fark olduğu görülmüştür (p<0,05 ve p<0,01). Sonuçlar Tüm bu bulguların ışığında modifiye Bergkvist derecelendirme sisteminin daha fazla subgrup içerdiği için nüksü ve nüks süresini öngörmede diğer derecelendirme sistemlerine göre daha üstün olduğu düşünülmüştür. Ayrıca Ki-67 ve p27Kip1'in de prognostik değerleri olduğu; özellikle Ki-67'nin tüm derecelendirme sistemleri için dereceyi öngörmede bağımsız bir değişken olarak kullanılabileceği görülmüştür. Objectives: There is a need for other prognostic markers for TCCs of the bladder as grade&stage seem to fall short in many cases. Our aim was (1) to evaluate the value of several grading systems, namely, modified Bergkvist (MB), Murphy, and WHO/ISUP; (2) to investigate the relationship of some of the biologic prognostic parameters with clinical outcome.Materials - Methods: p53, Ki-67, bcl-2 and p27Kip1 immunohistochemical staining was performed on 78 cases (97 TUR/14 radical cystectomy). Results: All grading systems were found to correlate with stage&clinical outcome (dead or alive) (p<0,01), and MB system had significant correlation with recurrence, too (p<0,05). There was a significant correlation of Ki-67 with grade&stage: The expression of this marker increased progressively from MB grade I (6.5%) to IIA (18.1%), IIB (22%), III (39.9%), to IV (45.2%) (p<0,01) and from TA (19.8%), to T1(25.1%), T2(34%), and to T3(41.5). Furthermore, Ki-67 positivity was significantly lower in cases that survived longer than 24 months (n=32), compared to those who had died of disease within 2 years (n=13, mean survival 11.4 months) (p<0,05). bcl-2 had inverse correlation with the stage (p<0,05). p27Kip1 had inverse correlation with MB grade (p<0.05). There was also a trend for p27Kip1 to decrease as the stage increased (TA vs T2, p=0.057; T1 vs T2, p=0.046; TA vs T3, p=0.021; T1 vs T3, p=0.01). Conclusions: In this study, all grading systems were found to have good prognostic value. MB system was also good in predicting recurrence. This may be related to the number of subgroups in this classification system. Among the biological markers tested, Ki-67 proved to be an independent factor correlating with the grade of the tumor. Moreover, Ki-67 expression also appears to have significant prognostic value, and may, therefore, be utilized as an adjunct to grade&stage in predicting the clinical outcome.
Collections