Bolu ve Tersâne-i Amire
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti ise denizcilik konusunda Çaka Bey ve Aydınoğlu Umur Bey gibi denizci gaziler geleneğinden etkilenmiş ve bunu devam ettirmiştir. Bu dönemde bir yandan Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemindeki denizcilik tecrübesinden faydalanılmış diğer yandan ise kurulan ilişkilerle Venedik ve Ceneviz gibi denizci devletlerin bilgilerinden istifade edilmiştir. Osmanlı Devleti aldığı bu bilgileri kendi potasında eriterek denizcilik konusunda daha ileri adımlar atmıştır. Böylece XVI. yüzyıldan itibaren devlet sadece bir kara devleti değil, aynı zaman da bir deniz devleti haline gelmiştir. Bu güce ulaşmada hiç kuşkusuz devletin pek çok bölgesinde kurulmuş olan tersanelerin önemli bir yeri vardır. Bunlardan en önemlisi hiç şüphesiz Osmanlı denizcilik faaliyetinin merkezi olan Tersâne-i Âmire idi. Denizlerde güçlü olmak için gemileri hızlı bir şekilde inşa etmek ve sürekli olarak denizlerde boy göstermek gerekmiştir. Anadolu gemi yapımı için gerekli olan malzemelerin tedariki için zengin bir coğrafya idi. Özellikle Bolu Sancağı sahip olduğu geniş ormanlık alanları ile gemilerin inşası için gerekli kerestenin tedariki hususunda önemli bir yer tutmuştur. Bolu sancağı sadece tersanenin ana ihtiyacı olan kerestenin değil aynı zamanda, kömür, ham demir, katran ve üstüpü gibi diğer tersane malzemelerinin tedarikinde de önemli bir merkez olmuştur. Bunların yanında gemiler için büyük önem arz eden kürekçilerin büyük bir bölümü de bu bölgeden sağlanmıştır.Anahtar Kelimeler: Bolu, Tersâne-i Âmire, Denizcilik, Kereste When it comes to the maritime activities, Ottoman Empire was influenced by and sustained the naval traditions and customs of Tzachas and Ghazi Umur of Aydın. Ottoman Turks not only utilised the naval experiences of Turkish Beyliks and Seljuk Turks but also established diplomatic and commercial relations with Genoa and Venice whose maritime presence were significant at the time and utilised their naval experiences and extended them. By doing so, Ottoman Empire became not only a Land Empire but also a Maritime Empire by 16th century. Situated in various parts of Ottoman Empire, naval shipyards played a crucial role in becoming a Maritime Empire. Most strategic of all the naval shipyards was the Imperial Arsenal which was the administrative and production centre of Ottoman naval forces. Sustaining power at sea meant building ships quickly, providing them with all the necessary equipments and showing them up on the sea. Anatolia region was vast and rich in the materials required to build ships. Especially, the Sanjak of Bolu had wide forest area and provided the need for timber for building ships. Sanjak of Bolu was significant also because it supplied coal, crude iron, tar, cotton waste and other crucial materials for shipbuilding, that is the reason why it became the centre to supply shipbuilding and shipyard materials. In addition, Sanjak of Bolu also provided large majority of oarsmen who were of great importance for maritime activities.Keywords: Bolu, Imperial Dockyard, Maritime, Timber
Collections