2000`den günümüze Türkiye-Rusya ilişkilerinde Suriye faktörü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihsel süreçte karşılıklı rekabet ve çatışma ortamında geçen Türkiye-Rusya ilişkileri, Soğuk Savaşın sona ermesi ve SSCB'nin dağılmasının ardından rekabet ve çatışma ortamından uzaklaşarak çok yönlü işbirliğine dönüşmüştür. 2000'li yıllardan itibaren Türkiye ile Rusya arasındaki siyasi, ekonomik, enerji, güvenlik ve kültürel ilişkiler istikrarlı bir şekilde gelişim göstermiştir. Türkiye ile Rusya arasında gelişen ilişkilerde şüphesiz iki ülke liderinin de ciddi bir katkısı bulunmaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iki ülke ilişkilerini geliştirmek için büyük bir gayret göstermektedir. 2010 yılında Tunus'ta başlayan ve hızla tüm Ortadoğu'ya yayılan Arap Baharı, 2011 yılında Suriye'ye de sıçramış ve küresel çapta bir kriz ortaya çıkarmıştır. Suriye iç savaşının başlamasının ardından Türkiye ile Rusya'nın bölgedeki politikaları çatışmış, Rusya'nın Suriye'de askeri varlığını artırmasıyla birlikte iyice gerilmeye başlayan Türkiye-Rusya ilişkileri, Rus jetinin düşürülmesinden sonra çok ciddi bir krize sürüklenmiştir. Bu olayın ardından Rusya, Türkiye'ye ciddi yaptırımlar uygulamış ve ilişkiler neredeyse kopma noktasına gelmiştir. 9 Ağustos 2016 tarihinde iki ülke liderinin görüşmesinden sonra ilişkiler normalleşmeye başladıysa da Suriye konusunda fikir ayrılıkları devam etmektedir. Günümüzde iki ülke arasındaki ilişkiler düzelmiş olsa da başta Beşar Esad konusu ve PYD/YPG konusunda anlaşmazlıklar devam etmektedir. Bu bağlamda Türkiye-Rusya ilişkilerinin orta ve uzun vadedeki gelişimi bakımından Suriye meselesinin belirleyici olacağı düşünülebilir. Türkiye-Suriye ilişkileri ise, 1946 yılında Suriye'nin bağımsızlığını kazanmasından 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatına kadar gerginlik içinde geçmiştir. 1998 yılında normalleşmeye başlayan Türkiye-Suriye ilişkileri, 2011 yılından itibaren Suriye iç savaşının derinleşmesiyle birlikte tamamen kopmuştur. 2011 yılından günümüze kadar gelen Suriye krizinde Türkiye ve Rusya'nın takındıkları durum ve uyguladıkları politikalar bu tezde ele alınırken iki ülkenin Suriye konusuna bakışı açıklanmaya çalışılacaktır.Anahtar Kelimeler: Türkiye, Rusya, Suriye, Arap Baharı, Suriye İç Savaşı, TürkiyeRusya ilişikleri, Türkiye-Suriye ilişkileri, Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin, Beşar Esad In the historical process, mutual competition and conflict in the Turkey-Russia relations moved away from the environment of competition and conflict, and turned into a multi-faceted cooperation after the end of the Cold War and the dissolution of the USSR. Since the 2000s, political economic, energy, security and cultural relations between Turkey and Russia have shown a steady growth. Without a doubt, the leaders of the two countries have made a serious contribution to the developing relations between Turkey and Russia. Turkey's President Recep Tayyip Erdogan and Russia's President Vladimir Putin demonstrate a great deal of effort to improve their bilateral relations. The Arab Spring, which started in Tunisia in 2010 and expanded rapidly throughout the Middle East, spread to Syria in 2011 and caused a global crisis. After the outbreak of civil war in Syria, Turkey and Russia's policies in the region have come to a conflict; With the increase of Russia's military presence in Syria, the relations between Turkey and Russia have started to tense up and dragged into a serious crisis after the crash of the Russian jet. After this incident, Russia has applied severe sanctions on Turkey and the relations have come to an almost breaking point. Although the relations started to normalize after the meeting of the leaders of the two countries on August 9, 2016, disagreements about Syria still continue to this day. Today, despite the improvement of the relations between the two countries, disagreements continue on the issue of Bashar Assad and PYD / YPG. In this context, in terms of the medium and long term development of Turkey-Russia relations, the issue of Syria could be considered to be determinative. The tension in the Turkey-Syria relations remained from the time when Syria gained independence in 1946 to the time when Adana Agrement was signed in 1998. The relations, which started to normalize between Turkey and Syria in 1998, have been completely severed as of 2011 with the deepening of the civil war. In this dissertation, Turkey and Russia's implemented policies and their approach to the Syrian crisis, which started in 2011 and has come until today, will be discussed, and the two countries' point of views on the subject of Syria will try to be explained.Key Words: Turkey, Russia, Syria, the Arab Spring, Syrian Civil War, Turkey-Russia relations, Turkey-Syria relations, Recep Tayyip Erdogan, Vladimir Putin, Bashar al-Assad
Collections