Show simple item record

dc.contributor.advisorKaraçalı, Berna
dc.contributor.authorYörük, Bahriye Nur
dc.date.accessioned2021-05-06T12:26:46Z
dc.date.available2021-05-06T12:26:46Z
dc.date.submitted2019
dc.date.issued2020-11-05
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/588644
dc.description.abstractTarihsel süreçte her medeniyet dünyayı algılama biçimlerine göre görsel imgeler üretmiştir. Her kültür bulunduğu ortamın göstergelerinin ve kutsallarının etkisiyle düşünsel bir görme biçimi geliştirmiştir. Kültürlerin görme biçimi ve varlık yorumlaması o dönemin sanat dilini de kurgular. İmgeye bakış doğu ve batı sanatlarının yol ayrımları olmuştur. Biçim ve anlam arasındaki benzerlik ve sanatta temsilin ifadesi tarihte, bazen simgesel, bazen de soyut olarak ortaya çıkmıştır. Aynı yüzyıllarda Doğuda, tefekkürün ilahi 'sükûnetiyle' soyutu biçimlendiren kutsal sanat; Batıda 'mimesis' anlayışıyla, 'ifadeci', bir gerçeğin imgesel ve perspektifsel betimlemesi olarak tezahür etmiştir. 1900'lü yıllarda Batı'da fotoğrafın icadıyla doğadan kopuş ile birlikte, nesneyi anlamlandırma süreciyle yaşanan değişiklik, görme biçimini de değiştirmiş ve yeni bir görsel temsil ile farklı resimsel arayışlar gerçekleşmiştir. Biçimsel serbestlik, yeni akımları ve beraberinde soyuta götüren düşünceleri beslemiştir. Figürün yerini dolduran renk, çizgi, şekil, espas gibi biçimsel unsurlar, artık sanatçıların tablolarında metafizik bir anlatımının 20. yy. sanatındaki başlıca ifade biçimi olarak yerini almıştır.Tarihi dönemde zamansal farklılıkların söz konusu olduğu doğuda ve batıda, 'soyut düşünce', 'görünmeyeni görmek' felsefesiyle varlık bulan 'tinsel' bir bakıştır ve saf olanı tasarlamak şeklinde beliren naturalist bir anlayıştan ayrılıştır. Çalışmamızın bütününde anakronik bir duruma yol açmadan kendi dönemleri içerisinde ele alınan her iki kültürün sanatları, yaşadıkları coğrafya, tarihi olgular, kültür ve inanç bağlamında değerlendirilmiştir. Doğu denildiğinde yerkürenin doğusunda kalan Orta Doğu veya Yakın Doğu olarak bilinen Asya kıtasında yer alan ülkeler kastedilmektedir. Soyut düşüncenin geliştiği bu topraklarda sanat da aynı tarzda gelişme göstermiştir. Bu çalışmada karşılaştırma yaparken doğu sanatları içerisinde Çin, Japon ve Hindu sanatları da incelenerek kısmen değinilmiştir. İslam sanatlarının büyük bir coğrafyaya hâkim olması ve düşünce yapısının tezahürü olarak non-figüratif uygulamanın sanatına belirgin bir biçimde yansıması, esas konuyu belirlemiş ve batı soyut sanatının ilerleme çizgisi içerisinde karşılaştırılmalar bu mevzu üzerinde yoğunlaşarak yapılmıştır. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde, iki kültürün tarihsel gelişimindeki görme biçimleri ele alınmıştır. Temsil anlayışı ile birlikte matematik, batıya perspektifsel bir bakış, doğuya ise soyut bir anlayış getirmiştir. Bu konu diğer ilgili fenomenler ile birlikte ele alınarak iki kültürdeki imge, hayal, görsel konuşma, birlik, çokluk-vahdet ve kesret, boşluk ve doluluk kavramları karşılaştırmalı olarak farklılık ve aynılıklar dâhilinde görme biçimi bağlamında incelenmiştir. İkinci bölümde 'Soyuta Giden Yol' başlığı altında, Doğu ve Batı felsefesinde soyut anlayış 'einfuhlung' kavramıyla açıklanmış, yine etkileri ve karşılaştırması yapılmıştır. Batıda modernizm ile birlikte soyut sanat akımının ortaya çıkışı, doğuda ise sanatın suret meselesi ile olan bağlantıları irdelenmiş, üsluplaştırmaya yöneliş ve sembolik aktarımları vurgulanmıştır. Çalışmamızın üçüncü bölümünde `dönemsel öncelik etkilenmeyi getirmiş midir` ve `Doğu sanatı Batı sanatının biçimsel referansı olabilir mi` düşüncesi doğrultusunda, Doğu ve Batı sanatının oluşumundaki felsefi farklılıklar irdelenmiştir. Bu anlamda soyut sanatın kuramcıları, felsefeleri ve eserleri İslam sanatı eserleriyle karşılaştırmalı olarak incelenmiş; soyut sanatın iç dinamiklerini oluşturan 'tinsellik', 'görünmeyeni görmek', 'varlık fenomeni-saf biçim' ve 'geometri' başlıkları altında ele alınan temel düşünceler değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: Görme Biçimi, İmge, Tinsellik, Görünmeyeni Görmek, Geometri.
dc.description.abstractIn historical process each civilization had produced visual images in accordance with their worldview. Each culture has developed an intellectual `way of seeing` shaped by the parameters and sanctus of the context in which the culture-in-question had existed. Each culture's way of seeing and interpretation of being also construct the language of the art of that period. East and West's approaches to the image constituted their turnout. Similarity between form and meaning, and the expression of the figuration in art emerged in historical process in either figurative or abstract ways. In the same centuries, while in the East the sacred art shaped the abstract by the means of divine `tranquility` of contemplation, in the West –stemming from the `mimesis` approach– the sacred art emerged as `expressionist`, the imaginary and perspectival description of a reality. The invention of photography in the West in the 20th century caused disengagement with nature and accordingly the change in the process of interpreting the subject has also changed the way of seeing; as a consequence of which a new visual figuration and different pictural quests have been come out. Liberality in the form fostered new trends and thoughts leading to the abstract. The formal elements like color, line, image, and space which replaced the figure began to appear on the paintings of the artists as the main explanandum of a metaphysical expression in the 20th century. In East and West, who do not experience historical periods synchronically, the `abstract thought` is a `spiritual` view that came into existence by the philosophy of `seeing the invisible` and a departure from naturalist view that aims to design the pure. In this study, the arts of both cultures have been evaluated by taking their geography, history, culture and religion into consideration in order to avoid falling into the mistake of anachronism. What is meant by the East is the countries on the Asian continent titled as either Middle Eastern or Near Eastern countries, taking place on the eastern part of the sphere. Abstract thought had been developed in these countries, and the art had advanced in the same direction. While making comparisons, this study also refers to and deals partly with the Chinese, Japanese and Indian arts among the eastern arts. The main issues of this study are the facts that Islamic art encompass a vast area and that as a manifestation of its worldview non-figurative approach dominates Islamic art, and the comparisons to the Westerns abstract art have been made mainly on this basis. This thesis is composed of 3 chapters. In the first chapter the ways of seeing in both cultures as they emerged in their historical development have been analyzed. The perception of figuration and mathematics introduced to the West a perspectival viewpoint, while to the East an abstract one. By analyzing this issue together with other related phenomena, the concepts in both cultures of image, imagination, visual speech, unity and abundance (vahdet-kesret), emptiness and fullness have been evaluated comparatively within the context of way of seeing. In the second chapter titled `The Way to the Abstract`, abstract conception in Eastern and Western philosophy has been studied with reference to the concept of `einfuhlung`. This chapter also touches on the issues as the emergence of abstract art in the West in conjunction with modernism, and the relation of Eastern art to the matter of figure. Accordingly inclination towards stylization and symbolic transmission has been underlined. In the third chapter, the philosophical differences in the formation of Eastern and Western art have been analyzed along with the questions of whether historical precedence of Eastern art has affected the Western art and whether Eastern art can be considered as composing the formal reference of the Western art. In this context, theoreticians of abstract art, their philosophy and works have been investigated in comparison with the works of Islamic art, and the main lines of thought that were grouped under the titles constituting the inner dynamics of the abstract art –namely `spirituality`, `seeing the invisible`, `phenomenon of being–pure form` and `geometry` – have also been dealt with. Keywords: Way of seeing, Image, Spirituality, Seeing the invisible, Geometryen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGüzel Sanatlartr_TR
dc.subjectFine Artsen_US
dc.subjectSanat Tarihitr_TR
dc.subjectArt Historyen_US
dc.titleDoğu ve batı sanatında soyut anlayış ve etkilerinin karşılaştırılması
dc.title.alternativeThe conception of abstract in eastern and western art and comparison of their effects on each other
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2020-11-05
dc.contributor.departmentSanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı
dc.subject.ytmEastern art
dc.subject.ytmEuropean art
dc.subject.ytmAbstract art
dc.subject.ytmComparison
dc.subject.ytmComparative evaluation
dc.subject.ytmVision
dc.subject.ytmPerspective
dc.identifier.yokid10292557
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid562573
dc.description.pages325
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess