18. ve 19 yüzyıl Osmanlı halkları kadın giyim kuşamının kültürel etkileşim bağlamında analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devletine dair gerçek ya da yoruma dayalı görseller içeren minyatürler, gravürler, albümler ile hükümler, kanunnameler, tereke defterleri, seyahatnameler gibi görsel ve yazılı eserler tarihe tanıklık eden belgeler olarak değerlendirilmektedir. Her biri geçmişe dair kanıt özelliği taşıyan bu tür eserler, aynı zamanda Osmanlının günlük hayatına dair bilgiler veren açıklayıcı belgeler olarak da kabul edilmektedir. Bu belgeler arasında yer alan minyatürler, gravürler, albümler, Osmanlı Devleti'nde yaşayan halklara ilişkin görsellerle sosyal yapıya ve yaşama dair birçok veriyi yansıtmaktadır. Görsellerin hazırlandığı dönemin giysilerine dair malzeme, biçim, renk, kullanım ve süsleme özelliklerine ışık tuttuğu düşünülmektedir. Bu sebeple minyatürler, gravürler, albümler titizlikle incelenmesi gereken belgeler arasında yer almaktadır. Coğrafi sınırları içerisinde uzun yıllar farklı halkların bir arada yaşadığı Osmanlı devletinde, toplumsal yaşamı düzenlemek adına giyim kuşam biçimlerinde kesin çizgilerle ayırımlar oluşturulmaya çalışılmasına rağmen, kültürel etkileşimin gücünün ağır gelerek çoğu zaman bu sınırların aşıldığı ve ortaya çıkan benzer biçimler, çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışma da; 18. Yüzyıl ve 19. yüzyılda Osmanlı devletinde yaşayan Müslüman Türk, Ermeni, Yahudi ve Rum kadın giyimi incelenerek, dört halkın giyim kuşam kültürü arasındaki benzerlik ve farklılıkların belirlenmesi amaçlanmıştır. Müslüman Türk, Ermeni, Yahudi ve kadınlarının günlük giyimlerini yansıtan toplam 79 gravür ve resim, araştırmacı tarafından hazırlanan giysi inceleme (Gözlem Formu) formu ile incelenmiştir. Tablolar halinde sunulan giysi görselleri, biçimsel ve kullanım özellikleri açısından ele alınarak, renk, kumaş ve süsleme gibi tasarım özellikleri açıklanmış ve halkların kadın giysileri arasındaki benzerlik ve farklılıklar yorumlanmıştır. Çalışma ile alan yazınına katkı sağlanacağı düşünülmektedir. Written works such as miniatures, engravings, albums, decrees, legal codes, inheritance records and travel books which contain real or interpretive visuals related to the Ottoman State are considered to be documents bearing witness to history. These kinds of documents, each of which has historical significance, are also recognized as explanatory documents imparting information about the daily life of the Ottoman Empire. The miniatures, engravings and albums among these documents contain images of people belonging to the various communities in the Ottoman State, reflecting information on the social structure and many other aspects of life. These images are also considered to shed light on the material, form, color, usage and decoration of the clothes of the period. Hence miniatures, engravings and albums are documents that need to be analyzed in detail. In the Ottoman state, where different peoples lived within the same geographical borders for many years, there were many attempts to create distinctive boundaries in the forms of clothing belonging to distinct communities in order to organize social life. However, cultural interaction often overrode these restrictions, and the resulting similarities in clothing form the starting point of this study. Focusing on the examination of the clothes belonging to Turkish, Armenian, Jewish and Greek women who lived in the Ottoman Empire in the18th and 19th centuries, this study aims to determine the similarities and differences between the clothing cultures of the four communities. A total of 79 engravings and paintings reflecting the everyday clothing of Turkish, Armenian, Jewish and Greek women were examined with the help of a clothing examination form (observation form) prepared by the researcher. The visuals of clothes, presented in tables, were analyzed according to form and usage, design features such as colors, fabrics and embellishments were explained, and the similarities and differences between the women's garments of the communities were interpreted. It is thought that the study will contribute to the body of literature in this field.
Collections