Ratlarda mastektomi ve aksiller disseksiyon sonrası oluşan seromaların corynebacterium parvum ile tedavisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
7. ÖZET Ocak 1986 - Ocak 1994 yıllan arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda meme kanseri nedeniyle memeye yönelik yapılan değişik cerrahi girişimlerde 232 hastadan 80 hastada (% 34.4) postoperatif dönemde seroma görülmüştür. Bu seromalar uzun dönemde flcpte basıya bağlı iskemi, nekroz, yara ayrılmasına neden olmakta, ayrıca enfeksiyon için potansiyel risk taşıdıkları bilinmektedir. Bu sayılan nedenlerle hastalar hastanede uzun süreli yatmakta ve bu nedenlerle tedavi maliyetleri anlamlı bir şekilde yüksek olduğu saptanmaktadır. Bu nedenle konu üzerinde bir deneysel çalışma yapılması planlanmıştır. Çalışmada yan etkileri az, ucuz, bulunabilir, kullanımı basit, etkili sklcrozan ve antitümöral etkiye sahip bir ajan olarak coryncbaclcrium parvıını (CP) skleroza n madde olarak seçilmiş ve ratlar üzerinde deneysel olarak oluşturulmuş seromalarda kullanarak sklcrozan etkisi incelenmiştir. Çalışma için alınan 60 rat 3 gruba ayrılmış ve her grupta 20 rat kullanılmıştır. Kontrol grubundaki ratlara nıastektomi ve aksiller diseksiyon yapılmış SF placebo olarak kullanılmış ve hayvanlar takip edilmiştir. 12. günde ratların % 80'in de seroma oluştuğu görülmüş ve seroma volümlcri 1 ile 4 cc arasında değiştiği saplanmıştır. Oluşan sıvılar aspire edilmiş 48 saat sonra yapılan kontrolda % 8 Tinde olayın devam ettiği saptanmıştır. Bu grupta 3 rat enfeksiyon yara açılması, flepte iskemi gelişmesi nedeniyle ölmüştür. Grup 1 'de 20 rata nıastektomi ve aksiller diseksiyon sonrası aksilla ve pektoral flep altına CP solüsyonundan lcc (0,35 mg CP) verildikten sonra postoperatif olarak ratlar günaşırı takip edilmiştir. Bu grupta da seromaların 12. günde tam olarak oluştuğu ve 20 ratın 4'ünde (%20) seroma tespit edilmiştir. Bu 4 seroma gelişen rata tekrar 1 cc CP solüsyonundan verildiğinde 24 saat sonra seromanın yok olduğu izlenmiştir. Grup 2'de mastektomi ve aksiller diseksiyon sonrası intraoperalif CP verilmemiş ve ratlar takip edildiğinde ratların % 80'in yukarıda konu edilen komplikasyon postop. 12. günde oluştuğuı görülmüştür. Bu 16 rata Ter cc CP solüsyonundan (0,35 mg CP) verildiğinde 48 saat sonra 2 rat hariç 14 ratta seröz kolleksiyonun yok olduğu saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarından da anlaşılacağı gibi CP sklerozan ajan olarak etkili bir ajandır. Antitümöral etkiye sahip olması meme kanserli hastalar için ayrı bir avantaj oluşturmakta olduğu düşünülmektedir. CP, B hücrelerini aktive ederek immunstimulan immunmodulatör etki göstermektedir. Ortamda MNL, PNL, makrofajların yoğunlaşmasını sağlamakta, naturel killer lenfositleri ortamda yoğunlaştırarak malign hücrelerin sitolitik ve sitotoksik etkiyle kombine antitümöral davranış göstermektedir. Aynı zamanda Growht faktör benzeri etki göstererek özellikle malign plevral effüzyonlarda mezotel hücrelerinden fibroblastların aktivasyonuna neden olmakta ve fibrozise yol açmaktadır. Literatür taramasında CP malign intraplevral effüzyon (MPE) ve intraperitoneal malign asit için kullanıldığı saptanmıştır. Ancak çalışmamızda uygulanan amaç için herhangibir şekilde denendiği görülmemiştir. Değişik merkezlerde ve değişik zamanlarda yapılmış çalışmalarda MPE için 7 mg. CP kunıtoz ağırlığını 20 cc SF ile dilüe ederek kullanılırken, intraperitoneal malign asit için ise 14 mg. kunıtoz ağırlıklı CP paralensezis sonrası yeterince dilüe edilebileceği asit miktarı bırakılarak batın içine verilmiş ve etkili sonuçlar alındığı yayınlanmıştır. Klinikte mastektomi ve 48aksiller diseksiyonlu bölgede oluşan seromalar için satıh alanın gözönüne alınarak 7 mg'lık kurutoz ağırlıklı CP'nin 20 cc SF ile dilüe edilerek seromaların aspirasyonu sonrası aynı seansta intraket ile aksiller ve pektoral flep altındaki potansiyel boşluğa verilmesinin uygun olacağı ve bu sık karşılaşılan komplikasyonun kontroluna bu dozun yeterli olacağı düşünülmektedir. 49
Collections