Acil serviste akciğer grafisi istemlerinin analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
HI. ÖZET: Acil Serviste Akciğer Grafîleri ve Akciğer Grafîsi İstemlerinin Analizi Mahmut Fırat Kaynak, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye. Giriş ve Amaç: Acil servislerin hasta popülasyonu oldukça geniştir. Akciğer grafîsi acil servislerde en fazla istenen radyolojik tam araçlarından biridir. Çalışmamızda, acil servise başvuran erişkin hastalar içinde, akciğer grafîsi istenen ve istenmeyen olguların klinik ve demografik özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, akciğer grafi istemlerinin klinik anlamının ortaya konması, akciğer grafîsi isteme endikasyonlarının saptanması, akciğer grafisi çekilen olgular ile çekilmeyen olguların farklarının ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamıza 1 Nisan ve 3 1 Temmuz 2005 tarihleri arasında DEUTF Hastanesi acil servisine başvuran 18 yaş üstü tüm erişkin olgular alındı. Hastaların demografik ve klinik bilgileri (adı soyadı, dosya no, yaş, cinsiyet, komorbid hastalık, kullandığı ilaçlar, sigara ve alkol kullanımı, başvuru yakınması, fizik bakı bulguları), akciğer grafîsi istemi ve grafi isteme endikasyonları (tam koyma, tanı dışlama, tedaviye cevabı kontrol etme, preoperatif tanısal işlemler, konsültan hekim isteği), hastanın akciğer grafîsi sonrası son tanısı ve tedavi planı ile hastanın birincil bakımından sorumlu hekimin bilgileri (kıdem yılı ve acil serviste ardışık çalışma süresi ay olarak) oluşturulan forma kaydedildi. Kesitsel analitik çalışmamızda ortalamaların karşılaştırılmasında t-testi, sayımla belirlenen değişkenlerin karşılaştırılmasında ki-kare testi kullanıldı. Veri toplanacak günlerin belirlenmesinde rasgele sayılar tablosu kullanıldı. Bulgular: 1000 olgunun değerlendiği çalışmamızda hastalara %18.7 (n=187) oranında akciğer grafîsi çekildiği saptandı. Bu grafilerde klinik olarak anlamlı patolojik bulgu %22 (n=41) oranında bulundu. Akciğer grafilerinin %57.2 (n=107) oranında tanı dışlama amacıyla çekildiği saptandı. Tanı koyma amacıyla çekilen grafilerde patolojik bulgu saptama oram %40.2 (n=29) idi. Hastalardan akciğer grafisinde patolojik bulgu saptama oram; SS (solunum sistemi) ile ilgili yakınma ile başvuranlarda %32.8 (n=21) ve fizik bakısında SS bulgusu olanlarda %31.1 (n=34) oranında saptanmıştır. Grafilerde en sık saptanan klinik anlamlı patolojik bulgu 'yeni ya da ağırlaşmış konjestif kalp yetmezliği' olarak bulunmuştur (n=17, %9.1). Hastaneye yatırılan ve akciğer grafîsi çekilen hastalarda %35.2 (n=24) oranında klinik olarak anlamlı patolojik bulgu saptanmıştır.Sonuç: Acil servise S S ile ilgili yakınma ile başvuran, fizik bakısında vital bulguları stabil olmayan, özellikle SS veya kardiyovasküler sistem (KVS) ile ilgili patolojik fizik bakı bulgusu olan, 65 yaş üzeri hastalara çekilen akciğer grafilerinde klinik olarak anlamlı patolojik bulgu saptama oranının yüksek olduğu bulunmuştur. Fizik bakı bulgusu olmayan KVS ya da SS ile ilgili yakınması olmayan hastalarda akciğer grafîsinin tek basma tam ve tedavi planına etkisi düşüktür. Anahtar Kelimeler: akciğer grafisi, acil servis, tanısal test, bedel etkinlik. IV. SUMMARY: Objective: This study is conducted to enlighten clinical and demographic properties of the patients who were ordered to undergo conventional imaging of chest compared to those who were not. Another objective is to put forth clinical impact and cost-effectiveness of chest X- rays, the rationale of the orders, outcome of the subgroups with and without chest X-rays. Methods: All consecutive adult patients admitted to the University-based emergency department (ED) between 1st April, 2005 and 31st July, 2005 were prospectively enrolled to the study. The patients' demographic and clinical data (including presenting complaints, past medical history, comorbidities, findings on examination), the reasons of ordering chest X- rays, treatment plans before and after obtaining radiographies and data regarding the responsible physicians were recorded on data sheets. Data were collected prospectively only in predetermined days using the table for random numbers. Statistical analyses were done using chi-square for categorical comparisons and t-test for comparisons of mean numerical data. Results: A hundred and eighty-seven (18.7%) chest x-rays were obtained in a total of 1000 patients in the study period. Clinically significant findings were noted in 41 (22%) patients' radiographs. The ratio of the X-rays with significant findings was 40.2% (n=29). The single most common radiographic interpretation was 'new-onset or aggravated congestive heart failure' (n=17, 9.1%). The ratio of the X-rays with clinically significant radiological findings among hospitalized patients was 35.2% (n=24). Conclusions: There is an increased likelihood of identification of clinically significant radiological findings in patients with admitted to the ED with respiratory complaints, those with cordiopulmonary findings on examination, unstable vital signs, those above 65 years of age. Chest X-rays add little to treatment plans of the patients with unremarkable cardiopulmonary examination and history. Key words: chest x-ray, emergency department, diagnostic test, cost-effectiveness 10
Collections