Türkiye`de modernleşme ve sinema ilişkisi (90 sonrası Türk sinemasında modernist eğilimler)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Modernizm, Batı Avrupa'da doğup geliştiği günden beri tüm dünyayı etkisi altına alan ve Modemizmin tarihsel, ekonomik ve kültürel koşullarının oluşmadığı toplumlarda bile ulaşılmak istenen bir hedef olarak görülmüştür. Bu ideal, modemizmi yaşama ya da diğer toplumlardaki ifadesiyle çağdaşlaşma, çağı yakalama, Batı gibi refah seviyesine ulaşma ideali, Batı dışında kalan ve modemizmin kendi özgül koşullarını yaşamamış ülkeler için bir toplumsal kuruluş teorisine dönüşmüştür. Batı dışındaki toplumlar değişmek ve kalkınmak istemektedirler. Bu değişme sürecinin ismi ise Modernleşmedir. Ancak Batı Modernizm aşamasına yüzyıllar süren zihinsel bir değişim ve bu zihinsel dönüşüm sonunda yaşadığı ekonomik ve toplumsal değişimler sayesinde gelebilmiştir. Oysa kî Batı dışında kalan toplumlar farklı bir zihinsel, kültürel ve ekonomik süreci yaşamaktaydılar. Bu nedenle Batının Modernizmine ulaşmak yani 'Modernleşebilmek' bu toplumlar için sorunlu bir süreci ifade etmektedir. Batı dışındaki toplumlar-yani modernleşmeye çalışan toplumlar- gelenekselliğin ve geleneksel ilişkilerin kaybolmadığı ve rasyonel olamamış toplumlardır. Oysa ki modern olan gelenekseli dışlamaktadır. Çünkü modernizm, kökeninde rasyonel akla, cemaat ilişkilerinden kurtulmuş bireye ve Tanrı karşısında aklın önem kazandığı bir toplumsal sistemle, bu toplumsallık çerçevesinde örgütlenmiş ekonomik ve kültürel bir yapıya dayanmaktadır. Türkiye'de de modernleşme ya da diğer deyişleriyle çağdaşlaşma, batılılaşma yani modemizmi yaşayan ülkelerin eriştikleri refah ve kalkınma düzeyine erişme ideali Osmanlı Devletinin son dönemlerinde başlamış ve günümüze dek gelmiş bir süreçtir. Ancak geleneksel bir yapıya sahip Türkiye Toplumunun zihniyet değiştirmesi ve her alanda kemikleşmiş geleneksellikten sıyrılması zor olmuştur/olmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına kadar belirli bir çizgi izlemeyen ama Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte kökten bir değişimi amaç edinen Türkiye Toplumunun da modernleşme süreci devametmektedir. Ülkenin kültürel ve düşünsel yaşamı da bu süreçle doğru orantılı bîr yapı sergileyeceğinden, Türk Sinemasının Modernleşme süreciyle olan bağlantısı ve sinemasal anlatımın gelişimi, bu süreçler tarafından belirlenmektedir. Bu doğrultuda i.Böiümde Türkiye Toplumunun zihinsel kökenleri ve buna bağlı olarak değişim, demokrasi ve modernleşmeye yaklaşımlar incelenmeye çalışılmıştır. Özellikle Cumhuriyet sonrasındaki `Toptan çağdaşlaşma ideali` ve bu sürecin sorunları (Modernleşmekte olan ülkelerin 'Modernleşme teorisine' karşısındaki çıkmazları) araştırılmıştır. II.Bölümde ise günümüzdeki Türk sinemasının analizin! yapabilmek için Türk Sinemasındaki geleneksel anlatım biçimleri ve bunun klasik sinema kalıplarıyla olan ilişkileri incelenmiştir. Günümüz Türk Sinemasının toplumsallıkla olan bağlan ve modernist sinemaya olan yaklaşımları da, toplumsal değişimlerin bir sonucu olarak incelenmeye çalışılmış ve Türk Sinemasında -özellikle yeni yönetmenlerin filmlerinde-modem sinemasal oluşumlara doğru eğilimler gözlenmiştir. VI ABSTRACT Modernism, which impressed the whole world and even the communities in which the historical, economical and cultural circumstances of Modernity are not existed, was regarded as a desired objective since the day it was born and developed in Western Europe. This, changed the modernism or how it is called in other communities as the ideal of living in the modern era and in Western way, to a theory of social re-building for the countries which did not experienced the conditions of modernity. The communities outside the West communities ideals want to change and develop. And the name of this process is Modernity. But, West could reach the Modernity level by the economical and social changes and with a change in thoughts which lasted for centuries. On the other hand, the communities outside the Western communities were processing a different cultural and economic process. Thus, to reach the Western Modernity for these communities was a difficult process. The communities ouside the West, or in other words, the communities willing to reach modernity, are the communities in which the conventional relationships are still strong in mind and are not rationalized. In contrast, modernity rejects conventional ideas. Because modernity is based on rationality, individuality and reason. The modernity process in Turkey, or in other words reaching the prosperity and the ideals that West was processing, was primarily started in the last period of Ottoman Empire's era and till today. But, for the Turkish community, which have the conventional ideals and conventional ways of life style, it was a hard process to change their conventional ideas. The modernity process was continuing in the Turkish community which had not experienced a specific way since the foundation of the Republic but adopted a structural change as an objective with the foundation of the Republic. Because the cultural and ideal life of the country will follow the same process, the link between the Turkish cinema and modernity process and the development of cinema were designated by these processes. VIIIn this context, the origins of mentality of the Turkish community and their approaches to modernity, democracy and change were studied in the first chapter. Especially The ideal of collective modernity` and the matters of this process were studied. In the second chapter, in order to analyze the Turkish cinema, the conventional expression forms in the Turkish cinema and the relations between these forms and patterns of classical cinema were analyzed. Also, I tried to express the links between the Turkish cinema and sociality and its approaches to modern cinema and finally I studied the approaches of the new and young Turkish directors' to the recent cinema in the second chapter. VHI
Collections