Bektaşiliğin ilgası sonrasında Osmanlı Devleti`nin tarikat politikaları (1826-66)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, 19. yüzyılda Bektaşi tarikatının yasaklanması sonrasında Osmanlı Devleti'nin tarikatlara yönelik politikaları incelenmektedir.Klasik dönemden beri belli muafiyetler ve tahsisatlarla desteklenen tarikatlar Osmanlı Devleti'nin merkezileşme ve modernleşme sürecinde yeniden yapılandırılmışlardır. Bektaşiliğin kaldırılması ile birlikte Sünni öğretinin daha da yoğunlaştığı bir denetime maruz kalan tarikatlara yönelik Osmanlı Devleti, Tanzimat öncesinde büyük bir düzenlemeyi esas alan prensipler getirmiştir. Evkâf Nezareti'nin kurulması ile başlayan ve Tanzimat ile devam eden bu süreçte ise belli muafiyetlerini geçici olarak kaybeden tekkeler, devlet ile girdikleri sıkı münasebetlerinin bir sonucu olarak bu imtiyazlarını çoğunlukla yeniden elde etmişlerdir. Bir taraftan bürokratik ve toplumsal hayatta Batılılaşma süreci yaşanırken diğer taraftan geleneksel hayatın vazgeçilmez bir yönü olan tekkeler ise bizzat II. Mahmud, Abdülmecid ve Abdülaziz gibi padişahlar ve devlet adamları tarafından desteklenmişlerdir. Devletin merkezileşmesinin doğal bir sonucu olan denetim siyaseti ise tekkeler üzerinde etkili olmuş ve öncelikle fiili bir şekilde Şeyhülislamlık tarafından kontrol edilen tekkeler, 1866 tarihinde bu kurum bünyesinde kurulan Meclis-i Meşâyih kuruluşunun yönetimi altına girmişlerdir. In this study, it is examined that Ottoman State?s policies towards Sufi orders after the prohibition of Bektashi Order.The tariqats which had been supported with the specific allotments and exemptions since the classical age were reorganized in the process of centralization and modernisation of Ottoman State. They were subjected to the control including rigid Sünni tenets. Before Tanzimat, State brought a great arrangements to the tarikats. In the process which accelerated with the setting of Evkâf Ministry and advent of Tanzimat, although they had temporarily loosed some priveleges, after that they achieved to regain them. In fact, from the Sultans like II. Mahmud, Abdülmecid and Abdülaziz to many statesmen they keep on their supports. As a natural result of a centralisation of state, they were controlled by Şeyhulislam Institution. They were legally under the controll of Meclis-i Meşâyih which found in 1866.
Collections