Show simple item record

dc.contributor.advisorÇelik, Çetin
dc.contributor.authorHuseynova, Bahar
dc.date.accessioned2020-12-29T16:06:39Z
dc.date.available2020-12-29T16:06:39Z
dc.date.submitted2019
dc.date.issued2020-02-25
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/451929
dc.description.abstractAMAÇ:Yeterli over rezervine sahip olan olgularda uygulanan tüp bebek tedavisine beklenmeyen yetersiz yanıtda ileri düzeyde glikozillenmiş olan son ürün düzeylerinin rolünü belirlemek. GEREÇ-YÖNTEM:Çalışmamıza açıklanamayan infertitilite sebebi ile İVF siklusuna başlanmış olan 41 olgu dahil edilmiştir. Olgular tedaviye verdikleri yanıtlara göre hasta ve kontrol grubuna alınmıştır. Çalışma grubumuz son halinde 24 hasta ve 17 kontrol olarak neticelenmiştir. IVF/ICSI uygulanan bu olguların folikül sıvısı ve kan plazması örneklerinde ileri glikasyon metabolit ürünleri araştırılmıştır. Çalışmaya 21-44 yaş arası, over rezervi yeterli olan (FSH <10 U/L, AMH 1.5-3.5 ng/mL estradiol 70 ng/L), son 3 ay içinde ek hormon tedavisi almayan, endometriozisi olmayan, polikistik overi olmayan, sigara içmeyen, ek hastalığı olmayan (DM, kardiyovasküler hastalıklar, otoimmun hastalıklar) olgular dahil edilmiştir. Olguların yaş, TSH, prolaktin, serum lipid düzeyleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri karşılaştırılmıştır. Olgulardan serum örnekleri ve follikül sıvılarında MyBiosource (USA) marka ticari kit kullanılarak, kit çalışma prosedürlerine uygun olarak Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Laboratuvarında bulunan CLARIOstar BMG LAB TECT (GERMANY) cihazında, Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay (ELISA) yöntemi ile ileri düzeyde glikasyon son ürünleri analiz edildi. Birimler ng/mL'dir. BULGULAR: Çalışmamıza açıklamnamayan infertilite olarak tanımlanmış olan 41 olgu ile başlanmış olup tedaviye verilen yanıtın sub optimal olduğunun izlendiği 24 olgu ile çalışmanın hasta grubu diğer 17 kişi ile ise kontrol grubu oluşturulmuştur. Olguların yaş, TSH, prolaktin, serum lipid düzeyleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri arasında herhangi anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0,05). Hasta ve kontrol grubu arasında follikül AGE (Advanced Glycation End Products) (p:0,027), serum AGE (p:0,034), toplanan oosit sayısı (p:0,000), matür oosit sayısı (p:0,000), fertilize oosit sayısı (p:0,000) ve tepe estrojen düzeyleri arasında anlamlı fark izlenmiştir. Hasta grubundaki vakalarda follikül sıvısı AGE düzeyleri; Toplam gonadotropin dozu ile pozitif korele olarak izlendi (p:0,05). Bu grupta follikül AGE düzeyi aynı zamanda tepe östrojen düzeyi ile de negatif korele olarak saptandı (p:0,04). Hasta grubunda serum AGE düzeyleride serum FSH düzeyleri ile pozitif korele olarak izlendi (p:0,002).Kontrol grubunda serum AGE düzeyleri ve BMI arasında pozitif korelasyon saptandı (p:0,006). Follikül AGE değerleri ise FSH ve indüksiyon günü ile pozitif korele (p:0,025- 0,012 ), tepe estrojen değerleri ile ise negatif korele olarak saptandı (p:0,017).Gruplar arasında anlamlı korele çıkan parametreler değerlendirildiğinde en güçlü anlamalı korelasyon hasta grubunda follikül sıvısı AGE düzeyi ile tepe estrojen düzeyi arasında bulunan negatif korelasyon olarak saptandı (p:0,025).Diğer parametreler ile serum AGE ve follikül AGE düzeyleri arasında anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır. SONUÇ: Gruplar arasında anlamlı korele çıkan parametreler değerlendirildiğinde en güçlü anlamlı korelasyon hasta grubunda follikül sıvısı AGE düzeyi ile tepe estrojen düzeyi arasında bulunan negatif korelasyon olarak saptandı (p:0,025). Diğer parametreler ile serum AGE ve follikül AGE düzeyleri arasında anlamlı bir korelasyon saptanmamıştır. Tüm bu sonuçları bir araya getirerek, overlerde aşamalı olarak AGE birikiminin reproduktif yaşda over mikroçevresinde hafif oksidatif ve enflamatuar hasara neden olabileceğini tahmin edebiliriz. Bu değişiklikler, granulosa hücre metabolizmasını ve etkili perifoliküler vaskülarizasyonun ve olgun foliküllerin ve embriyoların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle açıklanamayan infertilite olgularında tedavi yanıtını ve gebelik sonuçlarını olumlu yönde etkileyebilmek için serum ve follikül sıvılarındaki AGE düzeylerini azaltabilecek yaşam şekli değişikliklerinden diyet, egzersiz ve antioksidanların tedaviye eklenmesi düşünülebilir.Anantar kelimeler: İnfertilite, ileri glikasyon ürünleri, IVF, over rezervi, ovulasyon induksiyonu.
dc.description.abstractABSTRACT: To determine the role of advenced glycated end protucts in inadequate response to in vitro vertilization treatment in patients with adequate ovarian reserve. MATERIALS-METHODS: 41 patients who had an IVF cycle due to unexplained infertility were included in the study. Patients were included in the patient and control groups according to their responses to treatment. Our study group was concluded as 24 patients and 17 controls. Advanced glycation end products were investigated in the follicle fluid and blood plasma samples of these patients who underwent IVF / ICSI. The study included 21- 44 year-old, without endometriosis, polycystic ovary syndrome, nonsmokers, no additional disease (DM, cardiovascular diseases, autoimmune diseases)and who had normal ovarian reserve (FSH <10 U / L, AMM 1.5- 3.5 ng / mL estradiol 70 ng / L) and had no additional hormone treatment in the last 3 months. were included. Age, TSH, prolactin, serum lipid levels, liver and kidney function tests were compared. Using MyBiosource (USA) brand commercial kit in serum samples and follicular fluids, CLARIOstar BMG LAB TECT (GERMANY) device in Selcuk University Faculty of Medicine Biochemistry Laboratory in accordance with the kit working procedures, with Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay (ELISA) method advanced glycation end products were analyzed. Units are ng / mL. RESULTS: The study included 41 patients with unexplained infertility and 24 patients with the sub-optimal and 17 patients with the control group. No significant difference was found between age, TSH, prolactin, serum lipid levels, liver and kidney function tests (p> 0.05). The patient and control groups included follicle AGE (Advanced Glycation End Products) (p: 0,027), serum AGE (p: 0,034), number of total collected oocytes (p: 0,000), mature oocyte count (p: 0,000), and fertilized oocyte count (p : 0.000) and peak estrogen levels were significantly different. In the patient group, follicular fluid AGE levels was positively correlated with total gonadotropin dose (p: 0.05). In this group, the level of follicular fluid AGE was also negatively correlated with the peak estrogen level (p: 0,04). Serum AGE levels were positively correlated with serum FSH levels in the patient group (p: 0.002). There was a positive correlation between serum AGE levels and BMI in the control group (p: 0.006). The follicular AGE values were positively correlated with FSH and induction days (p: 0,025-0,012), and were negative correlated with peak estrogen values (p: 0,017). The most strongly correlated correlation was the negative correlation between AGE and peak estrogen levels in the patient group (p: 0.025). No significant correlation was found between serum and follicular AGE levels with other parameters. RESULTS: The most significant correlation between the groups was the negative correlation between the follicular fluid AGE level and the peak estrogen level in the patient group (p: 0.025). No significant correlation was found between serum and follicular AGE levels with other parametres. When all results are evaluated, we can predict that progressive AGE accumulation in ovaries may cause mild oxidative and inflammatory damage in the ovarian microenvironment at reproductive age. These changes can adversely affect granulosa cell metabolism and the development of effective perifollicular vascularization, mature follicles and embryos. These changes can adversely affect granulosa cell metabolism and the development of effective perifollicular vascularization and mature follicles and embryos. Therefore, diet, exercise and antioxidants may be added to the treatment modalities to decrease the AGE levels in serum and follicle fluids in order to positively affect treatment response and pregnancy outcomes in unexplained infertility cases.KEY WORDS: infertility, AGE, IVF, ovarian reserve, ovulation induction.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectKadın Hastalıkları ve Doğumtr_TR
dc.subjectObstetrics and Gynecologyen_US
dc.titleYeterli over rezervine sahip olan olgularda uygulanan tüp bebek tedavisine beklenmeyen yetersiz yanıtta ileri düzeyde glikozillenmiş olan son ürün düzeylerinin rolü
dc.title.alternativeThe role of advanced glycation end products in unexpected insufficient response to the in vitro fertilization treatment in patients with sufficient ovarian reserve
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2020-02-25
dc.contributor.departmentKadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı
dc.subject.ytmOvary
dc.subject.ytmFertilization-in vitro
dc.subject.ytmFertilization
dc.subject.ytmReproduction techniques
dc.subject.ytmInfertility-female
dc.subject.ytmOvulation induction
dc.subject.ytmAdvanced glycation end products
dc.identifier.yokid10242652
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universitySELÇUK ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid555716
dc.description.pages73
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess