Migren hastalarında diffeomap yazılımı kullanılarak beyin yapılarının hacminin hesaplanması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Migren baş ağrısı olarak bilinmekle birlikte, nörolojik ve gastrointestinal bulguların eşlik edebildiği ataklar halinde gelen ve kişinin günlük yaşamsal aktivitelerini engelleyen nörolojik bir hastalıktır. Literatürde migrenli hastaların beyin MRG'leri kullanılarak beyin içerisindeki bir çok yapının hacimsel değişiklikleri incelenmiştir fakat beynin tüm yapılarını içeren kapsamlı ve detaylı bir hacim değişikliği olup olmadığı henüz araştırılmamıştır. Bu çalışmamızın amacı geniş çapta beyin yapılarını incelemek ve hangi bölgelerde hacimsel değişimlerin olduğunu saptamaktır. Bu çalışmada 5 erkek 20 kadın olmak üzere herhangi bir nörolojik hastalığı olmayan, yaş ortalaması 35±7 olan 25 sağlıklı birey; 5 Erkek ve 20 Kadın olmak üzere yaş ortalaması 37±9 olan 25 migren hastası (7 auralı,18 aurasız) çalışmaya dahil edilmiştir. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 programı kullanıldı.Çalışmamızda migren hastaları ve sağlık bireylerin beyin yapılarının hacimleri incelediğinde sol ve sağ gyrus frontalis superior, sol ve sağ talamus, sol gyrus supramarginal, sağ gyrus angularis, sol ve sağ gyrus temporalis medius, sağ gyrus oksipitalis inferior'da istatistiksel olarak anlamlı hacim artışı bulunmuştur (p<0.05). hastalık süresi 5 yıl ve üzeri olanların sol gyrus frontalis superior, sol gyrus frontalis inferior, sağ gyrus precentralis ve sol cerebral nucleus hacimleri hastalık süresi en fazla 4 yıl olanlara göre hacimsel azalma açısından anlamlı düzeyde bir farklılık tespit edilmiştir(p<0.05). ayda 10 ve üzeri atak geçiren migren hastalarının sağ talamus, sol gyrus parietalis superior ve sol globus pallidus hacmileri, ayda an fazla 9 atak geçiren migren hasta sınıfına göre hacimsel azalma açısından anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05).Sonuç olarak: Çalışmamız migren patofizyolojisi ile uyumludur. Beyinde yapısal değişikliklerin migren hastalığında bir risk faktörü oluşturabileceği düşünülmektedir. Migren hastalığında tespit edilen bölgesel gri madde hacimsel değişikliğinin ilişkisi üzerine kanıtlar belirsizdir. Bu belirsizliğin sebebi kullanılan yöntem farklılığından kaynaklandığı kanaatindeyiz. Migraine which is known as a headache disease also include some accompanying neurological and gastrointestinal symptoms in addition to headache. In scientific literature, there are some studies which reveal volumetric alterations of some brain structures on MR images in relation to migraine but none of these studies showed volume changes involving the whole brain structures. The aim of this study is to examine the brain structure in a wider range and determine the volumetrically altered structures. 25 people with migraine (5 male, 20 female, mean age 37±9) as patient group (7 with aura, 18 without aura) and 25 people with no neurological history (5 male, 20 female, mean age 35±7) as control group are recruited for this study. Statistical analysis is done by using SPSS 15.0. Statistically significant results are obtained for the following structures: left and right suprerior frontal gyrus, left and right thalamus, left supramarginal gyrus, right angular gyrus, left and right medial temporal gyrus, right inferior occipital gyrus of migraine patients in comparison to control group (p<0.05). Those migraine patients with disease history of 5 years or more had volume decrease in left superior and inferior frontal gyri, right precentral gyrus and left cerebral nucleus in comparison to patients with disease history up to 4 years (p<0,05). Migraine patients with 10 attacks in a month had statistically significant volumetric decrease in right thalamus, left superior parietal gyrus and left globus pallidus as compared to patients with 9 attacks at most (p<0,05). In conclusion, our study supports migraine patophysiology literature. It is thought that brain structural alterations are risk factors for migraine disease. Affect of regional grey matter volumetric changes on migraine is not clear. In our opinion, this case is caused by methodological differences of scientific studies.
Collections