Preoperatif işaretleme yapılan palpe edilemeyen meme lezyonlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET AMAÇ Çalışmamızda, mamografik veya sonografik olarak tespit edilen, palpe edilemeyen meme lezyonlarmm malignite risklerinin saptanması ve biyopsi gerektiren hasta seçiminin belirlenmesini amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM 1997-2000 yıllan arasında, tel ile işaretleme yöntemiyle biyopsileri yapılan palpe edilemeyen 103 meme îezyonu retrospektif olarak değerlendirildi. Elde edilen bistopatolojik sonuçlar, bu lezyonlann mamografik ve sonografik özellikleriyle karşılaştırıldı. Lezyonlar morfolojik özelliklerine göre; I. Olası malign / malign mikrokalsiflkasyon kümesi, II. Spiküle / düzensiz / belirsiz konturlu kitle, BU. indeterminate mikrokalsifikasyon kümesi, IV. Fokal asimetrik dansite / hipoekojenite alanı, V. Düzgün konturlu kitle, VI Olası benign mikrokalsifikasyon kümesi, VII. Parankim distorsiyonu şeklinde yedi gruba ayrıldı. Her bir lezyon tipi için mamografik ve sonografik tam kriterleri ile elde edilen pozitif prediktivite değerleri hesaplandı. Bu bulgular literatür ile karşılaştmldı ve toplam 103 lezyon için biyopsi endikasyonlan gözden geçirildi. BULGULAR Toplam 103 lezyon için pozitif prediktivite değeri %20.3 olarak bulundu. En yüksek ortalama pozitif prediktivite değerleri, olası malign ya da tipik olarak malign mikrokalsifikasyon kümelerinde ve düzensiz, belirsiz ya da spiküle konturlu kitlelerde sırasıyla %63.6 ve %36.6, en düşük ortalama pozitif prediktivite değerleri ise düzgün konturlu kitlelerde, parankimal distorsiyonda ve olası benign mikrokalsifikasyon kümelerinde sırasıyla %2,6, %0, %0 olarak bulundu. SONUÇ Olası malign veya malign mikrokalsifikasyon kümeleri ve spiküle, düzensiz veya belirsiz konturlu kitleler yüksek malignite riski taşıdıkları için biyopsi ile bistopatolojik tanı almaları gerekmektedir. Gereksiz biyopsi sıklığım azaltmak için olası benign mikrokalsifikasyon kümeleri ve düzgün konturlu kitleler için biyopsi yerine takip tercih edilmelidir. Anahtar kelimden Meme, palpe edilemeyen lezyon, işaretleme, biyopsi. rv ABSTRACT PURPOSE The aim of this study is to determine the malignancy risk of nonpalpable breast lesions detected with mammography or sonography and select patients who need a biopsy. MATERIALS AND METHODS Between 1997 and 2000 years, 103 nonpalpabl breast lesions which underwent biopsy using breast localisation needle-wire were evaluated retrospectively. Histopathologic results obtained from excisional biopsy were compared with mammographic and sonographic findings. All lesions were grouped as; 1 Probably malignant / malignant microcalcification cluster, DL Spiculated / fuzzy / irregularly marginated mass, DDL ^determinate microcalcification cluster, IV. Focal asymmetric density / hypoechoic area, V. Sharply marginated mass, ¥1. Probably benign microcalcification cluster, VH. Parenchymal distortion. Positive predictive values of mammographic and sonographic diagnostic criteries were calculated for each lesion type. Findings were compared with literature, and biopsy indications were reevaluated for total 103 lesions. RESULTS Mean positive predictive value was 20.5% for total 102 lesions. The highest mean positive predictive values were obtained in probable or typically malignant microcalcifications, and spiculated, fuzzy or irregularly marginated mass, respectively 63.6% and 36.6%. The lowest positive predictive values were found in sharply marginated masses, probably benign microcalcifications and parenchymal distortion, respectively 2,6%,0%,0%. CONCLUSION Probably malign or typically malignant microcalcifications and spiculated, fuzzy, or irregularly marginated mass need histopathological confirmations by using biopsy because of the high likelihood of malignancy. In order to reduce frequency of unnecessary biopsy, follow-up should be preferred to biopsy for sharply marginated masses and probably benign microcalcifications. Key words: Breast, nonpalpable lesion, localization, biopsy.
Collections