Acil servise akut iskemik inme veya geçici iskemik atakla başvuran hastalarda tam kan sayımı parametrelerinin klinik önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu geriye dönük çalışmada, iskemik inme veya geçici iskemik atak ile acil servise başvuran 18 yaş ve üzerindeki erişkin olguları değerlendirmeyi ve bu olguların tam kan sayımı parametrelerinin tanı, inme şiddeti, modifiye Rankin Skoru, NIHSS Skoru, prognoz ve kısa dönem mortalite ile ilişkisini inceleyerek bu konuda literatüre katkıda bulunmayı amaçladık.Materyal ve metod: Bu çalışma, 01.08.2013 ile 31.07.2016 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisi'ne akut iskemik inme veya geçici iskemik atak nedeni ile başvuran ve Nöroloji Servisine ya da Yoğun Bakım Ünitesine yatırılan olguların kayıtlarının geriye dönük olarak incelenmesi ile gerçekleştirildi.Bulgular: Çalışmaya 241'i iskemik inme ve 20'si geçici iskemik atak olmak üzere toplam 261 olgu alındı. Olguların %56.3'ü erkek, %43.7'si kadındı ve ortanca yaş 68 yıldı. Kadın olguların yaş ortalaması erkeklerden anlamlı olarak yüksekti (p<0.05). Olguların yalnızca %23'ü trombolitik tedavi için kritik zaman kabul edilen ilk 3 saatte AS'e başvurmuştu. AS'e en sık başvuru yakınmaları taraf güçsüzlüğü ve konuşma bozukluğu idi. Olguların özgeçmişini incelediğimizde hipertansiyon her iki cinsiyette de en sık görülen komorbid hastalık idi. İskemik inme ve geçici iskemik ataklı olgular tam kan sayımı parametreleri bakımından kıyaslandığında, sadece Nötrofil Lenfosit oranı açısından anlamlı bir fark vardı ve bu oran iskemik inmelilerde GİA'lılara göre daha yüksekti (p<0.05). İskemik inmeli ve GİA'lı olgularda eritrosit dağılım hacmi (EDH) ortalamasının her iki cinsiyette de yaşın ilerlemesiyle birlikte arttığını saptadık. Kardiyoembolik inme en sık görülen (%42) inme alt tipi idi. TOAST gruplarına göre tam kan sayımı parametreleri kıyaslandığında hemoglobin ve EDH değerleri bakımından anlamlı bir fark vardı (p<0.001). İskemik inmeli olguların %16.5'ine trombolitik tedavi uygulandı. Olguların hastanede kalma süresi ortalama 10 gün idi. Hiponatremi mortalite ile ilişkili idi (p<0.001). İlk 30 günlük mortalite oranımız %7.2 idi. İlk 30 günlük mortalite ile olguların lökosit, nötrofil ve ortalama Trombosit hacmi (OTH) değerleri arasında ilişki vardı (p<0.05). Sonuç: Kolay elde edilen tam kan sayımı parametrelerinin inme ve GİA hastalarında prognoz ve mortalite öngörülebilirliği açısından kullanılabileceğini düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Acil servis ; iskemik inme ; tam kan sayımı Aim: In this retrospective study, we aimed to evaluate patients aged 18 years or older who were referred to the emergency department with ischemic stroke or transient ischemic attack (TIA) and CBC correlation with prognosis, modified Rankin Score (mRS), NIHSS score, stroke severity and short term mortality and to contribute to the literature in this regard.Material and Method: This study was conducted retrospectively to reced to records of patients admitted to OMÜ Medical Faculty Hospital Emergency Service between 1 August 2013 and 31 July 2016 with the cause of acute ischemic stroke or TIA and to be admitted to neurology service or Intensive Care Unit.Results: A total of 261 cases were studied, 241 of whom were on ischemic stroke and 20 of whom were TIA. %56.3 of the cases were male, %43.7 were female and the median age of the cases was 68 years. The mean age of female cases was significantly higher than males (p<0.05). Only %23 of cases referred to ES in the first 3 hours which was considered as a critical time for trombolytic therapy. The most frequent referral complaints to ES were side weakness and speech impairment. Hypertension was the most common comorbidity in both genders. When ischemic stroke and TIA episodes were compared in terms of CBC parameters, there was a significant difference only in terms of neutrophil lymphocyte ratio (NLR) and this rate was higher in ischemic stroke compared to TIA (p<0.05). We found that the mean eritrocyte distribution volume (RDW) during ischemic stroke and TIA events increased with older age in both genders. Cardioembolic stroke was the most frequent stroke subtype (%42). There was a significant difference in hemoglobin and RDW values when comparing the CBC parameters according to TOAST groups (p<0.001). Thrombolytic therapy was given to %16.5 of ischemic stroke cases. The average length of hospital stay was 10 days. Hiponatremia was related with mortality (p<0.001). Our first 30 day mortality rate was %7.2. There was a correlation between leukocyte, neutrophil and mean platelet volume (MPV) in first 30 day mortality (p<0.05). Conclusion: We believe that easy to obtain CBC parameters can be used for the prediction of prognosis and mortality in stroke and TIA patients. Key words: Emergency service ; ischemic stroke ; CBC
Collections