dc.contributor.advisor | Hatipler, Mustafa | |
dc.contributor.author | Paklaci, Burak | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T11:32:48Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T11:32:48Z | |
dc.date.submitted | 2019 | |
dc.date.issued | 2020-05-04 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/402649 | |
dc.description.abstract | İnsanoğlu, tarihinin başladığı ilk günden bu yana ihtiyaçlarını karşılamak adına çeşitli faaliyetler içerisinde olmuştur. Tarım toplumuna geçişten önceki çağlarda, yaşamını avcılık-toplayıcılıkla sağlayan insanoğlu Neolitik Çağ'ın başlangıcı ile tarım yapmaya başlayarak ilk üretimini gerçekleştirmiş ve insanlığın en büyük -dönemine göre modern- adımını atmıştır. Bu dönemde insanoğlu, günümüzle mukayese edildiğinde küçük çaplı denilecek düzeydeki tarım faaliyetleri ile kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak ürün üretimini gerçekleştirmiştir. Elbette bu dönemde üretilen ürünlerin temel besin maddeleri olduğu gerçeğine dayanarak, yapılan üretimden ekonomik bir kâr etme güdüsünün olmadığını, üretilen kısıtlı ürünlerin ise zorunlu ihtiyaçlar sebebiyle tüketildiklerini anlamaktayız. Zira teşkilatlı devlet yapılarının oluştuğu çağlara kadar yapılan üretimlerin depolama mantığıyla biriktirilmediği de tarihsel bir gerçektir. XVIII. yüzyıl sonlarında gerçekleşen Sanayi Devrimi'ne kadar en büyük üretim yine tarımda gerçekleştirilmiş, söz konusu devrim ile köyden kente göçen insanlar kendilerinin ve devlet ihtiyaçlarının yanı sıra bu kentlerde yaşayan insanların ihtiyaçlarına mal üretmek adına kurulmuş endüstriler içerisinde, çalışan olarak rol almışlardır. Sermayeyi elinde bulunduran Burjuvazi, üretimin temelinde yatan temel ihtiyaçların karşılanması amacıyla yapılan üretimden çok, elindeki sermayeyi arttırmaya yönelik üretimi tercih etmiş ve bunun sonucunda stok mallarda artış görülmüş, bu da doğal olarak üretim mekanizmalarının arzlarını arttırmasına sebep olmuştur. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nın sebeplerinden birisi de ihtiyaç fazlası ürün üretimidir. Tarım toplumunun temelinde metayı üreten kişi bu metayı birebir tüketmek, elindeki fazlasını da piyasada satarak kendi sermayesini korumak üzere üretmek yatmaktadır. Çalışmamızın temelini oluşturan görsel kültür öğeleri bugün olduğu gibi, sanayi devriminin ilk günlerinde de köylü toplumun işgücü yaratmak vesilesiyle doldurulduğu kentlerde vardır. Bu görsel kültür öğeleri malı üreten ve tüketen konumunda iken; üreten ve ekonomik yeterliliği var ise tüketen toplum üzerinde, ulaşılması gereken hedef olarak baskıcı bir rol oynamıştır. Çalışmamızın içeriğinde ayrıntıları ile inceleyeceğimiz görsel kültür unsurları, bugün dahi karşılaştığımız köyden kente göçte yaşanan sosyolojik ve ekonomik sorunların birey zihninde ` Ne olmalıyım? ` gibi sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu çalışma, popüler deyimle, ` Kültür Çatışması` denilen bu toplumsal soru işareti temelinde, bireyin aidiyet sorunsalı ile yakından ilgilidir. Hiç şüphe yoktur ki insan zihni kümülatif bir devamlılık gösterir. Bu gerçekten hareketle denilebilir ki günümüz insanı Sanayi Devrimi ile kentlerde yaşamaya başlayan atalarının yaşamış olduğu sosyal ve zihinsel karmaşayı da zihni ve kültürel alışkanlıklarıyla bugüne taşımıştır. İnsanlık günümüzde halen, medeniyet içerinde kendince layık olduğu yeri bulmaya çalışmakta ve yaşamında çeşitli kültür örüntülerini barındırarak ya da barındırmaya çalışarak ne olduğunu bulmaya çalışmaktadır. Kişiliğin ne olduğu, toplumsal statü bunalımlarının yaşandığı, aidiyet sorunsalının ortaya çıktığı dönem, kişinin doğup büyüdüğü yerden başka bir yere gitmesi ve dolayısıyla başka kültürler ile tanışmasıyla oluşur. Günümüzde teknolojik gelişmelerin bu kültürü cebimize kadar getirdiği gerçeğine dayanarak denilebilir ki, artık insanın yeniyi ve farklıyı öğrenmesi için coğrafi ulaşılabilirlik değil, mobil telefonların prizlere ne kadar uzak ya da yakın olduğu önemlidir. Elbette ki malı elde etmede gösterilen emek ne kadar samimi ve gerçek çabayı sarf etmeyi gerektiriyorsa; bilgiyi, kültürü, sanatı, sevgiyi, hülasa hayatı elde etmek için gösterilen çabanın da o derece samimi, gerçek ve işlevsel olması gerekir. Çalışmamızın temelini oluşturan tüketim toplumu yukarıda dikkat çekmek istediğimiz samimi ve gerçek yaşam olgusunun Deoksiribo Nükleik Asit (DNA)'i ile ' sı ile oynamayı kendine hedef edinmiş, sosyolojik nüansları bilen ve buna göre hareket eden, bünyesinde sempatik kültürel terörizm barındıran bir olgudur. | |
dc.description.abstract | Human beings have been involved in various activities since the beginning of their history to meet their needs. In the ages before the transition to the agricultural society, the human being engaged in life with hunting-gathering, started to produce agriculture with the beginning of the Neolithic Age and realized its first production and took its modern-step according to the greatest period of humanity. In this period, when compared to today, human beings produced products that will meet the needs of himself and his family with the level of agricultural activities called as small scale. Of course, based on the fact that the products produced during this period are basic nutrients, we understand that production is not an economic profit-making motive and that the limited products produced are consumed due to the compulsory needs. It is also a historical fact that the productions made up to the ages of organized state structures were not accumulated by the storage logic. Until the Industrial Revolution in the late 18th century, the largest production was carried out in agriculture, and the people who migrated from the village to the city took part as workers in the industries established to produce goods for the needs of the people living in these cities. The bourgeoisie, which possessed the capital, preferred the production to increase the capital in its possession rather than the production made to meet the basic needs underlying the production, resulting in an increase in the stock goods, which naturally caused the production mechanisms to increase their supply. 1929 One of the reasons for the world economic crisis is the surplus product production. At the basis of the agricultural society, the person who produces the commodity is to consume this commodity one by one and to sell its surplus in order to protect its capital by selling it in the market.The visual culture elements that form the basis of our study are in the cities where the peasant society is filled with the purpose of creating labor force in the first days of the industrial revolution as it is today. These visual culture elements produce and consume goods; it has played an oppressive role as a target to be achieved, on the consuming society, if it produces and has economic competence. The visual culture elements that we will examine in detail within the content of our study, the sociological and economic problems experienced in the migration from the village to the city we encounter today, in the mind of the individual ın What should I be? ., `What is my social status?`. In popular terms, it is closely related to the problem of belonging of the individual on the basis of this social question mark called ile Cultural Conflict Popüler. There is no doubt that the human mind shows a cumulative continuity. It can be said that this movement has brought the social and mental confusion experienced by its ancestors, who started to live in cities with the industrial revolution, to the present day with their mental and cultural habits. Today, humanity is still trying to find the place it deserves in civilization and tries to find out what it is by hosting or hosting various cultural patterns in its life. What is the personality, the crisis of social status, the period in which the problem of belonging arises, occurs when the person goes from a place where he is born and grows to other places. Based on the fact that today's technological developments bring this culture to our pocket, it can be said that it is important not to reach the geographic accessibility of people to learn new and different. Of course, the effort shown in acquiring the goods requires a sincere and real effort; the effort to obtain knowledge, culture, art, love, and essay must be so intimate, real and functional.Consumer society, which forms the basis of our study, aims to play with the Deoxiribo Nucleic Acid (DNA) of the intimate and real life phenomenon we want to draw attention to above. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Güzel Sanatlar | tr_TR |
dc.subject | Fine Arts | en_US |
dc.subject | Sanat Tarihi | tr_TR |
dc.subject | Art History | en_US |
dc.subject | İşletme | tr_TR |
dc.subject | Business Administration | en_US |
dc.title | Görsel kültür unsurlarından hareketle 21. yüzyılda kültür endüstrisi ve tüketim toplumu | |
dc.title.alternative | Cultural industry and consumption society in the 21st century based on visual culture elements | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2020-05-04 | |
dc.contributor.department | Görsel Kültür Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | 21. century | |
dc.subject.ytm | Cultural industry | |
dc.subject.ytm | Consumption society | |
dc.subject.ytm | Visual culture | |
dc.subject.ytm | Production | |
dc.subject.ytm | Popular culture | |
dc.subject.ytm | Consumption | |
dc.identifier.yokid | 10253206 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | TRAKYA ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 551667 | |
dc.description.pages | 206 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |