Medeni usul hukukunda sulh
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Medeni usul hukukunda sulh, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda birmüessese olarak düzenlenmemekle birlikte gerek doktrinde gerekse uygulamada varlığı kabulgörmekte idi. Sulh, HUMK'da ayrı bir müessese olarak ele alınmamakla birlikte birçok kanunhükmünde sulha ilişkin düzenlemeler mevcuttu. Medeni usul hukukunda sulh, davaya sonveren taraf usul işlemlerinden birisi olup, görülmekte olan bir davada, dava konusuuyuşmazlığın taraflarının aralarındaki uyuşmazlığı kısmen yahut tamamen sona erdirmekamacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Bu tanım 6100 SayılıHukuk Muhakemeleri Kanununun kabulü ile pekişmiştir. HMK ile sulh müessesesi özelolarak düzenleme altına alınmıştır. Sulh, ilk kez HMK ile birlikte bir başlık altındahukukumuzda düzenlenmiş olmakla birlikte evvelden beri varlığı kabul edilen ve uygulamasıolan bir müessesedir. Yürütülmekte olan her davanın şüphesiz bir kaybedeni vardır. Kazaimerciler tarafından verilen hüküm hakkaniyet ve nesafet kurallarına uygun olup olmadığınabakılmaksızın mutlak suretle dava taraflarından birini tatmin etmeyecektir. Bu noktada sulhmüessesesi taraflara sunulmuş bir nimet niteliğindedir. İki taraf arasında meydana gelenuyuşmazlığın iç dinamiklerini, tarihçesini, sosyolojik açıdan etkenlerini en iyi bilen kimselerbizzat uyuşmazlığın taraflarından başkası değildir. Diğer bir anlatımla, aslında taraflarınuyuşmazlığın çözümü bakımından birbirlerinden ne istediklerini en açık ve saf hali ile yinekendileri bilmektedir. Bu nedenle tarafların aralarında meydana çıkan uyuşmazlığı iki tarafıda tatmin edecek hali ile sonuçlandıracak müessese de sulh müessesesidir.Yukarıda izah edilmeye çalışılan nedenlerden ötürü sulha teşvikin özendirilmesibüyük önem taşımaktadır. Bu nedenle sulh müessesesi inceleme konusu olarak seçilmiş olupuygulanabilirliğinin arttırılmasına katkı sağlaması ve tanıtılması adına detayları ileincelenecek, gereği durumunda öneri ve değerlendirmelerde bulunulacaktır. In civil procedure law, the settlement of case was not regulated as an institution in theCode of Civil Procedure No. 1086, but its existence was accepted both in the doctrine and inpractice. Although the Magistrate is not considered as a separate institution in HUMK, thereare many legal arrangements regarding the settlement of case. In civil procedure law, thesettlement of case is one of the procedures of the party that put an end to the case and in thecase of a case in question, it is a contract concluded by the parties of the dispute before thecourt in order to partially or completely end the dispute between them. This definition hasbeen established with the adoption of Law No 6100 on Civil Procedure. With the HMK, thesettlement of case was specially regulated. Settlement of case, for the first time with theHMK, although it was regulated in our law as an institution, it is a concept that has beenaccepted and practiced for a long time. There is certainly a loser in every case. The verdictgiven by the courts shall not satisfy one of the parties, irrespective of whether it is inaccordance with the rules of equity and grace. At this point, the settlement of case institutionis a blessing presented to the parties. The people who know the internal dynamics, history andsociological factors of the dispute between the two sides are none other than the partiesthemselves. In other words, in fact, the parties clearly know what they want from each otherin terms of resolution of the conflict. For this reason, the institution that will conclude thedispute between the parties with the condition that will satisfy both parties is the settlement ofcase institution.For reasons explained above, it is of great importance to encourage settlement of case.For this reason, it has been chosen as the subject of settlement and will be examined in detailto contribute to the improvement of its applicability and, if necessary, suggestions andevaluations will be made.
Collections