Artroskopik diz cerrahisinde intraartiküler bupivakain ve tramadolün analjezik etkilerinin ve preemptif tramadolün değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
61 ÖZET Bu çalışmada artroskopik diz cerrahisinde intraartiküler tramadol ve bupivakainin analjezik etkileri ve preemptif tramadolün etkinliği araştırıldı. Çalışmaya elektif artroskopik menisektomi yapılacak ASA I-II risk grubundaki 60 olgu dahil edildi. Premedikasyon uygulanmayan olguların preoperatif dönemde çalışma ilacı uygulanmadan önce istirahat halinde ve hareket sonrası visual analog skala (VAS) değerleri kaydedildi ve kalp atım hızı (KAH), ortalama arteriyel kan basıncı (OAB ) ve periferik oksijen saturasyonu (SpCh) monitorize edildi. Olgular randomize olarak 20'şer kişilik 3 gruba ayrıldı: Grup I'de (Kontrol) operasyonun sonunda i. a. 20 mi % 0.25 bupivakain; Grup IF de operasyonun sonunda i. a. 20 mi % 0.25 bupivakain ve 100 mg tramadol hidroklorür ve Grup IIFte operasyondan 30 dk Önce i. a. 20 mi izotonik NaCl solüsyonu içinde 100 mg tramadol hidroklorür ve operasyonun sonunda ia 20 mi % 0.25 bupivakain uygulandı. Tüm olgulara standard genel anestezi uygulandı. Olgularda ağrı takibi postoperatif 1., 2., 4., 6., 8., 12. ve 24. saatlarde istirahat halinde ve mobilizasyon sonrası VAS değerleriyle yapıldı. Postoperatif dönemde olgulara VAS>4 olduğunda i.m. 75 mg diklofenak sodyum yapıldı (maksimum günlük doz 150 mg). Bu yetersiz kaldığında 500 mg oral parasetamol verildi. Ayrıca postoperatif aynı saatlarde olguların sedasyon skoru Ramsay Sedasyon Skalası ile değerlendirildi. Olgular postoperatif dönemde yan etki yönünden takip edildi. 24 saatin sonunda olguların memnuniyeti (0: yetersiz, 1: vasat, 2: iyi, 3: çok iyi, 4: mükemmel) değerlendirildi. Gruplar arasında intraoperatif kullanılan genel anestezik miktarı, yan etki ve sedasyon skoru açısından fark görülmezken, ilk analjezik ihtiyacı, postoperatif dönemde toplam kullanılan analjezik miktarı, postoperatif istirahat ve hareket halindeki VAS değerleri, Grup62 II ve IH'te, Grup I' e göre anlamlı şekilde düşük, hasta memnuniyeti de anlamlı şekilde yüksek bulundu. Preemptif tramadol grubu postoperatif tramadol grubu ile karşılaştırıldığında postoperatif dönemde toplam kullanılan analjezik miktarı ve ek analjezik kullanan olguların sayısı anlamlı derecede düşük bulundu. Sonuç olarak, ia tramadol ve bupivakain, hem postoperatif hem preoperatif dönemde uygulandığında, önemli bir yan etkiye neden olmadan, tek başına ia bupivakain uygulamasına göre postoperatif analjezi sağlamada daha etkili bulunmuştur. İntraartiküler tramadol preemptif olarak uygulandığında analjezik etkinlik daha belirgin hale gelmiştir. Artroskopik diz cerrahilerinden sonra etkin ve güvenli analjezi sağlamak amacıyla preemptif intraartiküler tramadolü bir alternatif olarak önermekteyiz. 63 SUMMARY The purpose of this study was to determine the effectiveness of intraarticular bupivacaine and tramadol injection and preemptive intraarticular tramadol in providing pain control after arthroscopic meniscectomy. Unpremedicated 60 patients between ASA class I or II undergoing arthroscopic meniscectomy were included in the study. Standard monitoring techniques including electrocardiography, blood pressure and pulse oximetry were used. Preoperative VAS scores were obtained from all patients by asking the average intensity of pain at rest and on movement of the knee. Patients were assigned in a randomized manner into three groups: Group I received 20 ml of 0.25% bupivacaine at the end of the operation, Group II received 20 ml of 0.25% bupivacaine and 100 mg of tramadol at the end of the operation and Group III received 100 mg of tramadol diluted in 20 ml of saline solution 30 minutes before skin inscision and 20 ml of 0.25% bupivacaine at the end of the operation as well. All patients received standard total intravenous anesthesia. Postoperative pain scores were evaluated at 1, 2, 4, 6, 8, 12 and 24 hours at rest and on movement of the knee using VAS. In case of inadequate analgesia (VAS score greater than 4), patients in all groups received sodium diclophenac, i.m. 75 mg of starting dose as a rescue medication once it was requested and at a maximum dose of 150 mg daily. If this was ineffective they received 500 mg of paracetamol orally. Sedation score of the patients were evaluated using Ramsay Sedation Scale at the same postoperative time points. Patients were asked to indicate the degree of overall satisfaction with postoperative pain management on a 4-point satisfaction scale before discharge. There were no significant differences among the groups with respect to total propofol consumption, side effects and sedation scores. Analgesic duration, total analgesic64 consumption and postoperative VAS pain scores recorded at rest and with movement were significantly lower and patient satisfaction was significantly higher in Group II and III, compared to Group I. Total analgesic consumption and the number of patients requiring supplementary analgesics were significantly lower in the preemptive tramadol group compared to postoperative tramadol group. In conclusion, intraarticular tramadol and bupivacaine either applied preoperatively or postoperatively provided better pain control without any significant side effects, compared to intraarticular bupivacaine alone. Analgesic effect was more significant when tramadol was applied preemptively. We recommend preemptive intraarticular tramadol injection as an alternative in providing effective and reliable pain control in artroscopic knee surgeries.
Collections