Protuberantia occipitalis Externa`nın cinsiyet ayırımındaki rolü

Abstract

-35- OZET Bu çalışmada günümüz insanına ait 500 kadın ve 500 erkek, toplam 1000 olgunun standart lateral kranium grafileri ile 16. yüzyılda yaşamış Orta Anadolu toplumuna ait 323 kadın ve 371 erkek, toplam 694 kurukafa iskeletleri protuberantia occipitalis externa'mn şekli açısından incelenmiştir. Araştırmanın radyolojik bölümünde, protuberantia occipitalis externa' run belirgin olarak izlenmediği kadın olgular erkeklere oranla beş kat fazlayken, spina tipi protuberantia occipitalis externa erkeklerde kadınlara oranla onbeş kat fazla saptanmıştır. Buna karşılık kurukafa iskelet araştırmasında, protuberantia occipitalis externa'mn belirgin olmadığı kadın olgular erkeklere oranla dört kat fazlayken, spina tipi protuberantia occipitalis externa erkeklerde kadınlara oranla yine altı kat fazla saptanmıştır. Bu sonuçlar istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur. Crista tipi protuberantia occipitalis externa ise, her iki cinste de yaklaşık eşit oranda izlenmiştir. Paleoantropoloji ve Adli Tıp'ta kemik buluntuları veya cesetlerde cinsiyet ayırımının yapılması önem taşımaktadır. Bu çalışmada elde olunan sonuçların ışığında, protuberantia occipitalis externa'mn belirgin olmayışının veya spina tipi protuberantia occipitalis externa'mn cinsiyet ayırımında rol oynayan bir kriter olduğu düşünülmektedir.

-36- SUMMARY The types and configurations of the external occipital protuberance were investigated on normal lateral cranium radiographs of 1000 subjects ( 500 males and 500 females ) and in addition, 694 dry skull remains (371 males and 323 females ) of 16. century Anatolian population were also examined for the purpose of sex determinatioa The incidence of less prominent external occipital protuberance were five times higher in females than males, also the spina type external occipital protuberance was found fifteen times higher in males in radiological examinations. On the other hand, studies on dry skull remains revealed that the incidence of less prominent external occipital protuberance were four times higher in females than males, and the spina type external occipital protuberance was six times higher in males. These results were statistically significant The crista type external occipital protuberance was found to be less valuable in the sex determination in both groups. It is thought that these findings would be of use in Paleoanthropology and Forensic Medicine as far as the sex determinations from skull remains and radiological examinations were concerned.