dc.contributor.advisor | Tanalp, Jale | |
dc.contributor.author | Güngör, Tufan | |
dc.date.accessioned | 2020-12-29T07:00:36Z | |
dc.date.available | 2020-12-29T07:00:36Z | |
dc.date.submitted | 2013 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/340342 | |
dc.description.abstract | Kanal tedavisinin başarısındaki esas faktörler doğru bir tanı ve tedavi planının yanı sıra kök kanal sisteminin etkili bir şekilde temizlenip şekillendirilmesi ve üç boyutlu olarak sızdırmaz bir şekilde doldurulmasıdır. Kök kanalının hazırlanması sırasında pulpa artıkları, kanal duvarından kazınan dentin parçacıkları, kanal içi debris, mikroorganizmalar ve yıkama solüsyonları kök ucundan dışarı doğru itilebilirler. Endodonti literatüründe ?apikal ekstrüzyon? olarak adlandırılan bu olgunun kanal tedavisinin doğasında olduğu ve hangi teknik uygulanırsa uygulansın, tam olarak engellenemeyeceği bildirilmiştir. Apikal ekstrüzyon fenomeninin en önemli dezavantajlarından biri apikale itilen kanal içeriğinin akut bir iltihabi reaksiyona yol açması ve seanslararası ?flare-up? adı verilen, hem hasta hem de dişhekimi için olumsuz bir tabloya neden olmasıdır. Akut alevlenmelerin derecesi kanal içeriğinin yapısına, enfekte olup olmamasına ve itilen mikroorganizmaların virülansına bağlı olarak değişkenlik gösterdiği gibi, yapılan araştırmalar enfekte olmayan parçacıkların bile apikale itildiğinde yabancı cisim reaksiyonu yaparak akut alevlenmelere yol açabileceğini ortaya koymuştur. Bundan dolayı endodontik tedavi esnasında dişhekiminin temel görevlerinden biri apikalden debris ve likit çıkışını minimale indirgeyen bir preparasyonun gerçekleştirilmesidir.Son yıllarda piyasaya çok çeşitli kanal şekillendirme aletleri sürülmüştür. Döner aletler işlemi çabuk ve efektif şekilde tamamlamaları açısından dişhekimleri tarafından özellikle tercih edilmektedir. Yakın zamanda mevcut döner alet sistemlerinde de bazı modifikasyonlar gerçekleştirilmiş ve işlemi tek alete indirgeyen sistemler üretilmeye başlanmıştır. Bunun yanı sıra alet hareketinin şeklinde de bazı modifikasyonlar yapılarak resiprokal hareket kullanan teknikler geliştirilmiştir. Bu teknikler esasen kanal aletinin şekillendirme etkinliğini arttırmaya ve işlemi hızlandırmaya yönelik olsa da, bir çok açıdan, özellikle apikalden debris ve likit çıkışı bakımından değerlendirilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmada güncel resiprokal ve rotary döner alet sistemleri olan WaveOne, Reciproc, ProTaper ve S5 rotary sistemlerinin apikalden debris ve likit çıkışı açısından karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda 100 adet tek köklü ve tek kanallı insan dişi kullanılmıştır. Dişlerin boyutsal olarak standardizasyonunu takiben 20 şer diş içeren 5 gruba ayrılmıştır. Grup 1?deki dişler step-back yöntemiyle şekillendirilmiş ve kontrol grubu olarak kullanılmıştır. Diğer gruplarda kanal şekillendirme aşağıdaki yöntemlerle gerçekleştirilmiştir: Grup 2: ProTaper (Dentsply, Maillefer, Switzerland), Grup 3: WaveOne (Dentsply, Maillefer, Switzerland) , Grup 4: Reciproc (VDW, GmbH, München), Grup 5: S5 Rotary system (Sendoline, Täby, Sweden). Çalışmada Myers ve Montgomery tarafından geliştirilen deney düzeneği modifiye edilerek kullanılmış ve dişler şekillendirme esnasında plastik stoperlere sabitlenerek şişe içerisinde asılı olarak tutulmuştur. Şişelerin boş ağırlıkları hesaplanarak kayıt edilmiştir. Şekillendirme işlemleri sırasında aynı zamanda cam kaplar içinde distile su yerleştirilmiş ve taşan sıvı ventilasyon için kullanılan kalibre insülin enjektör yardımıyla hesaplanmıştır. Şekillendirme işleminin ve taşan likit miktarının hesaplanmasını takiben cam şişeler kuru sıcak hava sterilizasyonuna yerleştirilerek sıvının buharlaşması sağlanmış ve daha sonra her bir şişe için ayrı ölçüm yapılarak işlem sonrası ağırlıkları saptanmıştır. İşlem sonrası ağırlıktan işlem öncesi ağırlık çıkartılarak apikalden çıkan debris miktarı belirlenmiş ve gruplararası karşılaştırma istatististiksel olarak gerçekleştirilmiştir.İstatistiksel değerlendirme sonucunda Step-back kontrol grubunun yol açtığı taşan solüsyon miktarı ProTaper, S5, WaveOne ve Reciproc grubundan anlamlı derecede yüksek olarak saptanmıştır ( p<0.01). Diğer gruplar arasında anlamlı fark belirlenmemiştir. Taşan debris açısından değerlendirildiğinde, step-back grubu ProTaper ve S5 gruplarından anlamlı derecede yüksek olarak saptanırken, Reciproc grubunda taşan debris ağırlığı S5 grubundan anlamlı derecede yüksek olarak belirlenmiştir (p<0.05). Diğer grupların debris ağırlıkları arasında anlamlı bir fark belirlenememiştir ( p> 0.05). Her iki grupta da ayrı ayrı solüsyon ve debris ağırlığı arasındaki ilişki incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır ( p>0.05). Çalışmamız genel olarak değerlendirildiğinde özellikle apikalden solüsyon taşması açısından el aletlerinin döner ve resiprokal sistemlere oranla daha yüksek değerler verdiğini ortaya koymaktadır. Debris açısından da step-back yöntemi fazla sayıda alet kullanılan gruplara oranla anlamlı derecede yüksek değerler vermektedir. Çalışmamızda resiprokal sistemin debris çıkışına nispeten daha fazla yol açtığı sonucuna varılabilse de, bu konudaki çalışmaların azlığından dolayı kuşkusuz ileriki çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir. | |
dc.description.abstract | A successful endodontic treatment is highly dependent on a correct diagnosis and treatment planning as well as an effective cleaning and shaping and 3-dimensional filling of the root canal system. During root canal treatment, pulp remnants, dentin particles, intracanal debris, microorganisms and irrigating solutions may be inadvertently extruded into periradicular tissues. It has been stated that this phenomenon described as ?apical extrusion? is an inherent occurrence of endodontic treatment and cannot be prevented irrespective of the technique used. The most significant disadvantage associated with apical extrusion is the initiation of an acute inflammatory response and ?inter-appointment flare-ups?, a distressful condition both for the patient and the practitioner. The extent and degree of acute exacerbations vary according to the structure of the root canal content, whether it is infected or not and the virulence of the extruded microorganisms. It has also been shown that even uninfected particles may trigger an acute response by causing a foreign body reaction. Therefore; one of the major responsibilities of a dental practitioner during endodontic treatment is to perform a root canal preparation that minimizes extrusion of debris and irrigants. Various root canal shaping techniques have been launched to the market in recent years. Engine-driven rotary instruments are specifically preferred by dental practitioners due to their capacity to complete the procedures rapidly and effectively. There has been a modification in existing rotary techniques recently and single instruments have been produced that are claimed to complete the root canal shaping procedure using only one instrument. Meanwhile; modifications have also been made in terms of rotational motion and techniques incorporating a reciprocal motion have also been launched into the market. Although the general principle behind these techniques is facilitating the efficacy of root canal shaping, they should be evaluated from multiple perspectives, one of which is debris and liquid extrusion. Therefore; the aim of this study was to comparatively evaluate contemporary reciprocal and rotary techniques (WaveOne, Reciproc, ProTaper and S5) in terms of apical debris and liquid extrusion. One hundred single rooted human teeth with single root canals were included in the study. After dimensional standardization of the experimental teeth and removal of coronal root portions to obtain equal lengths, teeth in Group 1 were enlarged with the step-back technique using K-files and used as control. The experimental groups were treated as follows: Group 2: ProTaper (Dentsply, Maillefer, Switzerland), Group 3: WaveOne (Dentsply, Maillefer, Switzerland), Group 4: Reciproc (VDW, GmbH, München), Group 5: S5 Rotary system (Sendoline, Täby, Sweden). The study design developed by Myers and Montgomery were used with some modifications and the teeth were secured in plastic stoppers fitted on top of collecting vials. The weights of empty tubes were calculated using a precise microbalance and recorded. The collecting vials were filled using physiological saline solution during shaping and the excess liquid during shaping and irrigation were collected in calibrated insulin injectors used to balance internal and external pressures. Following shaping and calculation of extruded liquid, the glass vials were placed in dry air sterilizator and the liquid was evaporated. Later, each vial was weighed again and the weight of the extruded debris was calculated by subtracting the weight of the empty tube from the debris extruded weight. The obtained results were statistically analyzed. Statistical evaluation showed that the extruded liquid by the step-back control group was significantly higher compared to ProTaper and S5, WaveOne and Reciproc groups (p<0.01). No significant difference was observed among other groups in terms of liquid extrusion. In terms of debris extrusion, step-back group was determined to be significantly higher compared to ProTaper and S5 groups whereas extruded debris in the Reciproc group was significantly higher compared to the S5 group (p<0.05) No significant difference was observed among the other groups (p> 0.05). When the relationship between solution and debris extrusion were evaluated separately, no statistically significant difference was observed (p>0.05). In general, hand instruments resulted in higher amount of extrusion specifically in terms of liquid, compared to rotary and reciprocating systems. The step-back technique also resulted in significantly higher amount of debris compared to rotary groups incorporating the usage of multiple instruments. Though the results of the study show a tendency of reciprocating systems to extrude relatively more debris, the existing evidence is not yet satisfactory to draw definite conclusions and further supporting research is necessary to draw more reliable conclusions. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Diş Hekimliği | tr_TR |
dc.subject | Dentistry | en_US |
dc.title | Resiprokal ve rotary şekillendirme tekniklerinde apikalden debris ve solüsyon çıkışının kantitatif olarak değerlendirilmesi | |
dc.title.alternative | Quantative evaluation of apically extruded debris and solution in reciprocal and rotary techniques | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Endodonti Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Root canal therapy | |
dc.subject.ytm | Root canal irrigants | |
dc.identifier.yokid | 10018149 | |
dc.publisher.institute | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 421008 | |
dc.description.pages | 142 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |