Total diz artroplastisi uygulanan hastalarda operasyon öncesi diz varus derecesinin tibial kesi morfolojisine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Total diz artroplastisi operasyonu, diz osteoartritinin tedavisinde kullanılan bir cerrahi tedavi yöntemidir. Total diz artroplastisinin uzun dönem başarısı yumuşak doku dengesinin sağlanması, alt ekstremite dizliminin düzeltilmesi, komponentlerin uygun yerleştirilmesi ve kemik implant uyumluluğuna bağlıdır. Literatürde tibia kesisi morfolojisinin ırk, cinsiyet ve vücut tipi ile ilişkisinin araştırıldığı çalışmalar olsa da operasyon öncesi tibia anatomik medial proksimal tibial açı (aMPTA) değerinin tibia kesisi morfolojisine ve kemik implant uyumluluğuna etkisinin araştırıldığı bir çalışmaya rastlanılmamıştır.Amaç: Total diz artroplastisi operasyonu yapılan hastalarda operasyon öncesi anatomik medial proksimal tibial açı değerinin tibia kesisi morfolojisine ve implant kemik uyumluluğuna etkisinin değerlendirilmesi.Gereç ve Yöntem: Primer diz osteoartriti nedeniyle total diz artroplastisi uygulanan 45 hastanın (38 kadın, 7 erkek, ortalama yaş;75) 65 dizi (30 sağ, 35 sol) değerlendirildi. Çalışma grubu olarak belirlenen hastaların dizleri aMPTA değerine göre iki gruba ayrıldı (Grup 1; aMPTA≤5°, Grup 2; aMPTA>5°) Ameliyat öncesi ve sonrasında çekilen ön-arka ve lateral radyografiler, operasyon esnasında tibia kesisine 90° açıyla çekilen fotoğraflardan elde edilen morfolojik ölçümler ve operasyon öncesi ve operasyon sonrası 1. yılda bakılan Diz Yaralanmaları ve Osteoartrit Skorunda (Knee Injury and Osteoarthritis Outcome Score [KOOS ]) artış kullanılarak iki grup karşılaştırıldı.Sonuçlar: Grup2'deki hastaların tibia kesi yüzeylerinin Grup1'deki hastalara göre daha dar olduğu ve aynı zamanda lateral tibial kondil boyunun daha kısa olduğu görüldü. Ayrıca Grup 2'deki hastalarda ön arka grafilerde daha sık implant taşması olduğu görüldü. Kadın ve erkek hastalar aMPTA değeri gözetilmeksizin karşılaştırıldığında ise kadın hastaların tibia kesi yüzeylerinin erkek hastalara göre daha dar olduğu, lateral tibial kondil boyunun daha kısa olduğu ve ön arka grafilerde daha sık implant taşması olduğu görüldü. Grup 1'deki hastaların 1. yıl sonunda bakılan KOOS skoru ortalamasının Grup 2'deki hastalara göre daha yüksek olduğu görüldü.Çıkarımlar: Total diz artroplastisi uygulanan hastalarda kemik implant uyumluğunun arttırılması için femur ve tibia eklem yüzü morfolojileri ve bu morfolojileri değiştiren faktörlerin tanınması gereklidir. Farklı boyutların yanında farklı yüzey şekillerine sahip protez dizaynları ile farklı tibia morfolojilerine sahip hastalara optimum implant kemik uyumluluğuna sahip protezler uygulanabilir. Summary: Total knee arthroplasty is a surgical method for the treatment of knee osteoarthritis. Long term survival of total knee arthroplasty depends on soft tissue balance, correction of lower extremity deformities, proper component alignment and bone implant congruity. While there are papers evaluating the correlation of tibial cut surface mophology with gender, race and morphotype, we couldnt find a literature evaluating preoperative anatomic medial proximal tibial angle (aMPTA).Purpose: Evaluation of the correlation between tibial cut surface morphology and bone implant congruity with aMPTA.Material and Methods: Sixtyfive knees of fourtyfive patients (38 female, 7 male, mean age; 75 years) who undergone total knee arthroplasty for primary knee osteoathritis were evaluated. Knees of the patients were divided into two groups according to preoperative aMPTA values (Group 1; aMPTA≤5°, Group 2; aMPTA>5°) . Two groups were compared based on preoperative and postoperative AP and Lateral X-Rays, morphological measurements made on photographs of tibial cut surface taken during operation with a 90° angle and the increase of postoperative 1st year Knee Injury and Osteoarthritis Outcome Scores (KOOS).Results: Tibial width and lateral tibial condyle length of Group 2 were shorter then Group 1 and more tibial component overhang was seen on AP X-Rays of Group 2. When female and male patients were compared ; tibial width and lateral tibial condyle length of female patients knees were shorter then male patients knees and more tibial component overhang was seen on AP X-Rays of female patients. Mean postoperative 1st year KOOS score of Group 1 was higher then Group 2. Conclusion: Better bone implant congruity of total knee arthroplasty depends on the knowledge about tibial and femoral cut surface morphologies and affecting factors. Total knee arthroplasty designs with different shaped components can help maintaining optimum bone implant congruity for patients with different bone cut mophologies.
Collections