El ekzemalı olgularda klinik ve etyolojik özelliklerin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Ellerde eritem, skuam, vezikül ve fissürler ile karakterize olan ve çoğu olguda kronikleşme eğilimi gösteren el ekzeması, oldukça sık görülen bir dermatolojik hastalıktır. Ülkemizde el ekzemasının epidemiyolojisine ve etyolojik nedenlerini saptamaya yönelik oldukça az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada el ekzemalı olguların ayrıntılı olarak değerlendirilerek, etyoloji, şiddet ve klinik tiplerinin belirlenmesi ve hastaların demografik veriler ışığında sınıflandırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya Aralık 2014 - Aralık 2015 tarihleri arasında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Polikliniği'ne başvuran ve el ekzeması tanısı alan 18 yaş üstü ilk 100 hasta alındı. Hastaların demografik özellikleri ve atopi varlığı kaydedildi, morfolojik tiplendirme yapıldı, el ekzeması şiddetini yansıtan ''HECSI'' (`Hand Eczema Severity Index`) skorları hesaplandı. Kontakt duyarlılığı belirlemek amacıyla tüm hastalara deri yama testi uygulandı. Hastalar öyküleri, dermatolojik muayene bulguları, laboratuvar tetkikleri ve deri yama testi sonuçları ışığında bütüncül olarak değerlendirilerek, `irritan kontakt dermatit` (İKD), `allerjik kontakt dermatit` (AKD), `atopik el ekzeması` (AEE), `veziküler el ekzeması`, `hiperkeratotik ekzema` ve `diğerleri` olmak üzere altı temel gruba ayrıldı.Bulgular: Çalışmamıza katılan hastaların %55'i kadın, %45'i erkekti ve yaş ortalaması 38,6±11,6'ydı. Hastaların %84'ünde kronik el ekzeması saptandı. Atopi oranı %22 olarak belirlendi. En sık izlenen morfolojik tip eritemaskuamöz/fissürlü (%61) iken; etyolojik tipler sırasıyla İKD (%44), AKD (%21) ve İKD+AKD (%11), veziküler el ekzeması (%10), hiperkeratotik ekzema (%9), AEE (%2), pulpit (%2) ve AKD+AEE'ydi (%1). Mesleksel el ekzeması oranı %28'di. HECSI skorları hiperkeratotik ekzema grubunda en yüksek (115,2±214,1), veziküler el ekzemalı hasta grubundaysa en düşük (23,4±2,4) düzeydeydi. Ayak tutulumu hemen hemen her beş hastadan birinde izlenirken, hiperkeratotik ekzemalı hastaların yaklaşık yarısında (%44) görüldü. Deri yama testi sonucunda en sık duyarlılık saptanan allerjenler nikel sülfat, kobalt klorit ve kathondu (sırasıyla %16, %10 ve %9). Sonuç: Çalışmamız, ülkemizde halen üzerine çok az sayıda araştırma yapılmış el ekzemalarının klinik, morfolojik ve etyolojik özelliklerine ilişkin yeni veriler ortaya koymakta, bildiğimiz kadarıyla ülkemizde ilk kez morfoloji/etyoloji ilişkisine dayanan alt grup sınıflamalarını sunmakta, ayrıca atopinin ve ayak tutulumunun önemine dikkat çekmektedir. Objective: Hand eczema is a frequently seen disease in dermatology practice. It usually has a chronic course and characterized by erythema, squam, vesicle and fissures. There are limited number of studies on the epidemiology and etiology of hand eczema in our country. In this study, we aimed to determine the etiology, severity and clinical subtypes of hand eczema, and classify the patients in the light of demographic data. Methods: One hundred patients aged 18 years and older with hand eczema admitted to Dermatovenereology Outpatient Clinic of Yeditepe University School of Medicine, between December 2014 – December 2015 were included. Demographic data and atopic status of patients were recorded. The patients with hand eczema were classified according to their morphological findings. Severity of hand eczema was assesed by a scoring system (`Hand Eczema Severity Index`, HECSI). All patients were patch tested in order to reveal contact allergy. The hand eczema was classified into one of six clinical subtypes: Irritant contact dermatitis (ICD), allergic contact dermatitis (ACD), atopic hand eczema (AHE), vesicular hand eczema, hyperkeratootic eczema and others.Results: Fifty five patients were female and 45 were male. The mean age of the participants was 38,6±11,6. Chronic hand eczema was detected in 84% of the patients. Twenty two patients were atopic. While erythemasquamous/fissured subgroup was the most frequently seen morphological type (61%), irritant contact dermatitis was the most frequent etiological subtype (44%). The other etiological subtypes were ACD (21%), ICD+ACD (11%), vesicular hand eczema (10%), hyperkeratotic eczema (9%), AHE (2%), pulpitis (2%) and ACD+AHE (1%). Occupational hand eczema was seen in 28% of the patients. The highest HECSI scores (115,2±214,1) were noted in hyperkeratotic eczema and the lowest ones (23,4±2,4) in vesicular hand eczema. The rate of foot involvement was about 20% in all subtypes; however, half of the hyperkeratotic eczema patients had feet symptoms. The most frequent sensitizers were nickel sulphate (16%), cobalt chloride (10%) and kathon (9%). Conclusion: In this study, we presented some novel and important findings related to clinical, morphological and etiological features of hand eczema which is a more common but a less studied disease. To our knowledge, this is the first research project investigating the relationship between morphological and etiological subtypes of hand eczema in our country. This study also emphasizes the importance of atopic status and foot involvement in hand eczema.
Collections