1908-1918 yılları arası Osmanlı Devleti ve Arap aşiretleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1908 ile 1918 yılları arası II. Meşrutiyet dönemi olarak adlandırılır. 1908 yılında anayasanın yeniden ilanı ve meclisin tekrar açılması, Osmanlı İmparatorluğu'nda özgürlükçü bir havanın esmesine neden oldu. Bu ortamda İstanbul başta olmak üzere imparatorluğun birçok vilayetinde siyasi amaçlı yapılar kuruldu. İmparatorluğun uzak vilayetleri sayılan Halep, Şam, Bağdat ve Musul gibi Arap vilayetlerinde de gerek o dönemin en güçlü siyasi yapısı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti yanlısı, gerekse de muhalif grupları destekleyen dernek ve partiler ortaya çıktı. Bu atmosferde Suriye ve Irak'ta bulunan Arap aşiretleri, bölgede yapılacak reformlarda önemli bir etkiye sahip olmuştu. Özellikle reforma en çok ihtiyaç duyulan kırsal bölgeler ve bu bölgelerdeki üretim ilişkileri ve toprak rejimi, kırsalın en önemli sosyal baskı grubu olan Arap aşiretlerini önemli bir aktör durumuna getirmişti. Fakat klasik tarih anlatımı, Arap aşiretlerini söz konusu reformlar ve değişen ilişkiler çerçevesinde değerlendirmemiştir. Meşrutiyetin ilanından sonra İTC'nin bölge için gerçekleştirmek istediği reformlar, söz konusu bölgeleri merkezi otoriteye daha çok bağlamak ve Osmanlıcılık ideolojisini aşiretler üzerinde yerleştirme isteği etrafında şekillenmiştir. 1911-1912 yılında Balkan Savaşları'nın ve uluslararası ortamın içinde bulunduğu kaotik durum Osmanlı Devleti'nin Suriye ve Irak'ta bulunan aşiretlere yönelik reformlarını gözden geçirmesine neden olmuştur. Birinci Dünya Savaşı'na giden süreçte Arap aşiretleri ve merkezi hükümet ilişkisi, geniş uzlaşıların arandığı bir gelişim göstermiştir. Savaş sırasında Osmanlı Devleti'nin zaman zaman elde ettiği başarılar Arap aşiretlerinin devlete olan bağlılıklarını arttırsa da Bağdat, Mekke gibi kutsal yerlerde Osmanlı hâkimiyetinin ortadan kalkması Arap aşiretlerini olumsuz etkilemiş ve savaşın sonunda yol ayrımına gelmelerine neden olmuştur.Anahtar Sözcükler: Aşiret, Milliyetçilik, II. Meşrutiyet, Osmanlı Devleti, Araplar. Between 1908 and 1918 II. It is called the Constitutional period. The reopening of the constitution in 1908 and the reopening of the parliament led to the liberation of the Ottoman Empire. Political structures were established in many provinces of the empire, especially in Istanbul. In Arab provinces such as Aleppo, Damascus, Baghdad and Mosul, which are considered as distant provinces of the empire, associations and parties supporting pro-İttihat ve Terakki Sakliyesi, or opposition groups, which were the strongest political structure at that time appeared. Arab tribes in Syria and Iraq in this atmosphere have had an important influence on the reforms to be made in the region. After the declaration of Constitution, the reforms that the IIT wanted to realize for the region were shaped around the need to link more territorial units to the central authority and to place the ideology of Ottomanism on the tribes. The chaotic situation of the Balkan wars and the international environment in 1911-1912 caused the Ottoman Empire to pay attention to the tribal reforms in Syria and Iraq. During the course of World War I, Arab tribes and central government relations developed a search for broad consensus. The occasional successes of the Ottoman Empire during the war increased the Arab tribes' loyalty to the state, but in the holy places such as Baghdad and Mecca, the Ottoman dominance had adversely affected the Arab tribes and led to the end of the war.
Collections