Resilient features of re-emerging dyadic communication systems in an interactive virtual environment
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma kolektif bilişsel etkinliğin gerektiği durumlarda iletişim sistemlerinin ortaya çıkışına, gelişimine (emerjans) ve kullanımına odaklanmaktadır. Bilişsel Bilim alanındaki benzer çalışmalarla süreklilik içinde, iletişim sistemlerinin oluşum ve gelişimi, katılımcıların dilsel etkinliğinin kısıtlandığı bir deneysel ortamda incelenmiştir. Çiftler halinde gruplanmış katılımcılara kısıtlı sayıda harfler ve semboller ile kullanılan bir anlık mesajlaşma arayüzü ve ActiveWorlds adlı çok etmenli, 3 boyutlu sanal gerçeklik platformunda oluşturulmuş ortamda nesne arama/bulma gibi iletişim gerektiren ve işbirliğine dayalı ortak görevleri içeren bir deneysel ortam sunulmuştur. Kısıtlanmış iletişim imkânı ve işbirliği gereksinimi sayesinde çiftlerin ortak doğal dillerinin daraltılmış bir türü olan minimalist bir iletişim sistemi ve bu sisteme has sözcük dağarcığının oluşması mümkün olmuştur. İlk altısı aynı hafta içine yapılan ardışık sekiz deney oturumu boyunca dört değişik analiz düzeyindeki parametreler üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla iki adet müdahalede bulunulmuştur. İlk üç deney boyunca tek olan hedef sayısı dördüncü deneyde ikiye çıkarılmış (1), ve altıncı deneyden sonra yedinci ve sekizinci deneylere kadar 2 ay ara verilmiştir (2). Dört analiz düzeyi ise, Niceliksel Değişkenler, Sentaktik Karmaşıklık, Sözcük Kategorileri ve Söz-eylem Kategorilerindeki parametreleri içermektedir.Hedef nesne sayısındaki artışın iletişim miktarı ile ilişkili niceliksel parametreler üzerinde etkili olduğu görülmüştür (bir deney oturumundaki Konuşma Sırası Sayısı gibi). Bu manipülasyonun diğer analiz düzeyi kategorilerdeki kullanım miktarı parametrelerini de etkilediği görülmekle beraber, bu üç analiz düzeyindeki görece kullanım oranlarını betimleyen parametrelerin değişim trendleri üzerinde etkisinin asgari düzeyde kaldığı veya görülmediği tespit edilmiştir. Bu ikinci tür kullanım oranı parametrelerindeki değişim trendlerinin, iletişim sisteminin görev gereksinimleri doğrultusunda olgunlaşma ve yetkinleşme yönündeki gelişimini karakterize eden değişimler olduğu görülmüştür. Saptayıcı-Betimleyici (Constative/assertive) ve Yönlendirici (directive) söz-eylemlerin kullanım oranlarındaki zıt değişim trendleri, bir oturumda kullanılan Çeşit/Örnekçe sözcük sayısı oranı değişkenindeki yükselme eğilimi, Her bir Oturumda Türetilen Yeni Sözcük Sayısı değişkenindeki azalma eğilimi, yükselen Başarılı Konuşma Sırası Oranı gibi eğilimler bu yetkinleşme sürecini karakterize etmektedir.İkinci manipülasyon olan, altıncı deneyden sonra verilen iki aylık aranın, sistemin, katılımcıların geliştirdiği iletişimsel bir kabiliyet olarak kalıcılığına ve sisteme özel bilgilerin (söz dağarcığı gibi) kalıcılığına bir etkisi olmadığı gözlenmiştir. Yukarıda bahsi geçen ve gelişimi betimleyen genelde kullanım oranı cinsinden olan parametrelerdeki değişim eğilimleri de bu aradan etkilenmemiştir.Oluşan iletişim sistemlerinin gelişiminin niteliksel çözümlemesi ise sözcük dağarcığına mevcut doğal dillerden mevcut kısıtlara sıkıştırma yoluyla yeni sözcük ekleme, mevcut karakterlerin, simgelerin ikonik/gösterimsel(indexicality) özelliklerinden faydalanma, tek karakterli kelimelerden oluşan telegrafik diller kurma gibi stratejileri açığa çıkarmıştır. Tüm nicel ve nitel parametreler üzerinden iletişim sistemlerinin gelişimi incelendiğinde, etken süreçlerin iletişimsel ve davranışsal edimlerin bütünleşmesi ve koordinasyonu olduğu testpit edilmiştir. Bu bütünleşmeyi ve oluşan iletişim sistemi içinde anlamları kavramayı mümkün kılan bilişsel kapasiteler ise Bilişsel ve İletişimsel Bağıntı (relevance) çalışma prensiplerine göre işleyen, insan bilişsel sisteminin zihin okuma modülüne tabi, kuramsal bir kavrama alt-modülüne atfedilmiştir.Anahtar Kelimeler: iletişim sistemlerinin oluşumu, ortaklaşa eylem, bilişsel bilim, söz-eylem, bağıntı kuramı, kolektif bilişsellik. This study mainly focuses on the emergence and utilization of communication systems in the context of joint action where collective cognitive activity is required. Dyads are given an instant messaging medium of communication where only a limited number of characters and symbols can be used for information exchange in order to collaborate on common tasks of finding objects, in a network-based interactive virtual environment (ActiveWorlds), a 3D, multi-agent, virtual reality platform. The restrictions on communication and the requirement of collaboration facilitated the creation of a lexical inventory and a minimalistic communication system, a compressed version of dyads? shared Natural Languages (NLs). Across eight experimental sessions, two manipulations are made in order to study their effects on parameters on 4 levels of analysis: (1) Quantitative, (2) Syntactic Complexity, (3) Lexical Category and (4) Speech Act Category. The two interventions are (1) increasing the number of targets from one to two after the first three experiments, and (2) administering a two months break between the 6th and 7th-8th experiments.Increased number of target objects influenced the quantitative parameters that are related to the amount of communication as well as the use scores of lexical, syntactic, and speech act categories; however, the use ratios of several parameters were resilient under this manipulation and rather showed different trends of change characterizing the development of the system towards a more mature state in accordance with the demands of the task structure. The opposing trends of increasing use ratio of Assertive and decreasing use ratio of Directive Speech Acts and decreasing use ratios of the Type/Token Number of Lexical Items in a session, the Number of New Lexical Items in a session and increasing ratio of Turn Success are also characteristics of this maturation.The break administered between the 6th and 7th experimental session did not cause any decay in the acquired skills of using the emerged communication system. The previously negotiated strategies and acquired skills of communication as well as the trends of the use ratios of parameters were resilient.The qualitative analysis of the developing communication system revealed several strategies, including compression of NL words into new lexical items, exploiting the redundancy of characters of written words, and iconicity and indexicality of given symbols.The main drivers of the development of the new communication system appeared to be the processes of integration of communicative with behavioral action. The cognitive capacities enabling this integration and the comprehension of the utterances in the new system is explained by the Cognitive and Communicative Principles of Relevance that are attributed to a comprehension sub-module of a mind-reading module of the human cognitive system.Keywords: Emergence of Communication, Joint Action, Extended Cognition, Collective Cognition, Collaborative Action, Relevance Theory.
Collections