Süt azı dişlerinde pulpanın sağlık durumunun belirlenmesinde pulse oksimetrenin başarısının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızın amacı, süt molar dişlerde pulpanın sağlık durumu ve pulse oksimetreile ölçülen oksijen satürasyon değerleri arasında herhangi bir ilişki bulunupbulunmadığının belirlenmesi ve satürasyon değerlerinin pulpanın durumunu teşhisetme konusundaki etkinliğinin değerlendirilmesidir.Çalışmamıza yaşları 6-9 arasında değişen toplam 77 hastaya ait 95 alt sütikinci molar diş dahil edilmiştir. Sağlıklı pulpa (pozitif kontrol grubu), reversiblpulpitis ve irreversibl pulpitis gruplarında her bir grupta 25 diş, negatif kontrolgrubunda 20 diş olacak şekilde ayrılmıştır. 1. Çalışma grubunda, pulpaya çok yakınçürük lezyonu bulunan, reversibl pulpitis teşhisi konulan ve direkt pulpa kapaklamatedavisi öngörülen dişler yer alırken, 2. Çalışma grubunda çürüğe bağlı gelişenenfeksiyon sonucu oluşmuş, irreversibl pulpitis teşhisi konulan, şiddetli, spontan,uzamış ağrı, perküsyon hassasiyeti ya da patolojik mobilite belirtilerinden en azikisini gösteren dişler yer almıştır. Pozitif Kontrol grubuna herhangi bir çürük, kırıkveya pulpayı etkileyen başka bir patolojik bulgu olmayan sağlıklı pulpaya sahipdişler, Negatif Kontrol grubuna ise çürük nedeniyle gelişen enfeksiyona bağlı olarakkanal tedavisi uygulanmış, klinik ve radyografik olarak herhangi bir patolojininizlenmediği dişler dahil edilmiştir. Araştırmaya dahil edilen ve 4 grup içerisinde yeralan tüm dişlerde oksijen satürasyon değerleri pulse oksimetre kullanılarakölçülmüştür. İstatistiksel analizler için IBM SPSS Statistics 21.0 programı ileShapiro-Wilk, t, Anova, Tukey, Mann-Whitney U ve Spearman korelasyon testikullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir.Sağlıklı gruptaki dişlerden ve parmaktan elde edilen ölçümlerin sonuçlarıkarşılaştırıldığında, parmaktan alınan ölçümlere ait ortalamanın istatistiksel olarakanlamlı derecede daha yüksek olduğu belirlmiştir. Ancak iki ölçüm arasındaistatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon olmadığı görülmüştür. Yapılan ikili karşılaştırmalar sonucunda, kontrol grubunun ortalamasının,reversible ve irreversible pulpitis gruplarına göre daha yüksek olduğu, reversible veirreversible pulpitis grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığıtespit edilmiştir.Çalışmamızın bulguları değerlendirildiğinde, pulse oksimetre ile sağlıklıpulpa ve pulpitis ayrımı yapılabildiği, ancak pulpada görülen geri dönüşümlü veyageri dönüşümsüz pulpitis arasındaki ayrımın yapılamadığı sonucuna varılmıştır. Busebeple süt dişlerinde çürüğün pulpaya ulaştığı durumlarda yapılacak tedaviye kararverirken pulse oksimetrenin yalnızca sağlıklı dişlerin pulpitis ile ayrımında kliniksemptomlar ve operatif teşhis yöntemlerine ek, yardımcı bir yöntem olarakkullanılabileceği ancak geri dönüşümlü veya geri dönüşümsüz pulpanın teşhisindeyararlı olmadığı sonucuna varılmıştır. Yapılan ölçümler ve tedavi başarısı arasındakiilişkiyi değerlendiren daha ileri klinik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. The aim of our study was to determine whether a relationship existed between pulpalhealth and oxygen saturation values measured with a pulse oximeter in primarymolar teeth and to evaluate the efficiency of saturation values in the diagnosis of thepulpal health.A total of 95 mandibular primary second molar teeth from 77 patientsbetween ages 6-9 years were included to our study. The teeth were distributed in 4groups. The healthy pulp (positive control group), reversible pulpitis and irreversiblepulpitis groups included 25 teeth and negative control group included 20 teeth. Firststudy group, for which direct pulp capping treatment was predicted, consisted ofteeth with deep caries lesions and a diagnosis of reversible pulpitis. The second studygroup consisted of teeth with caries-related irreversible pulpitis with at least two ofthe signs or symptoms of severe, spontaneous, prolonged pain, percussive sensitivityor pathological mobility. The positive control group included teeth with healthydental pulps without caries, fractures or other pathological findings affecting thepulp. The negative control group included teeth with a previous root-canal treatmentdue to caries infection and without clinical and radiographic pathologies. Oxygensaturation values were measured in all four groups using a pulse oximeter. Shapiro-Wilk, T, Anova, Tukey, Mann-Whitney U and Spearman correlation tests were usedfor the statistical analysis with IBM SPSS Statistics 21.0 program. The statisticalsignificance level was p<0.05.When the measurements that were performed on teeth and finger in thehealthy group were compared, the mean saturation values measured from fingerswere found to be significantly higher than the teeth values. However, there was nostatistically significant correlation between the measurements in two groups. The results of the binary comparisons indicated that mean saturation value ofthe positive control group was significantly higher than the values measured both inthe reversible and irreversible pulpitis groups. There was no statistically significantdifference between reversible and irreversible pulpitis groups.Our study revealed that healthy pulp and pulpitis can be distinguished byusing pulse oximetry, however, a discrimination between reversible and irreversiblepulpitis cannot be achieved. Thus, during diagnosis in primary teeth with deep dentincaries, pulse oximetry can only be used adjunct to clinical symptoms and operativediagnostic methods in distinguishing pulpitis from healthy pulp. Further clinicalstudies assessing the relationship between pulse oximeter measurements andtreatment success are necessary.
Collections