Çevresel asbest maruziyetine bağlı plevral kalsifikasyonları olan hastalarda kardiyak fonksiyonların noninvaziv değerlendirilmesi
dc.contributor.advisor | Özdemir, Ramazan | |
dc.contributor.author | Pekdemir, Hasan | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T11:29:19Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T11:29:19Z | |
dc.date.submitted | 1999 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/139329 | |
dc.description.abstract | 50 6-ÖZET Özellikle doğu anadoluda olmak üzere ülkemizin bazı bölgelerinde çevresel olarak asbest maruziyetine bağlı mezotelyoma, diffüz plevral kalınlaşma ve kalsifiye plevral plaklar gibi akciğer ve plevra hastalıkları yaygın olarak görülmektedir. Son zamanlarda asbest liflerinin sadece akciğer ve plevrayı değil, direkt ve/veya kan ve lenf yoluyla yayılarak diğer organları da etkileyebileceği iddia edilmektedir. Çalışmamızda çevresel asbest maruziyetinin etkin olduğu bir yöre olan Hekimhan ilçesinde yaşayan ve asbest maruziyetine bağlı plevral plak ve kalsifikasyon olan hastalarda miyokardiyal elektiriksel aktivite standart ve sağ taraflı EKG, 24 saatlik holter EKG ve kalbin sağ ve sol ventrikül fonksiyonları ekokardiyografi ile değerlendirildi. Bu bulguların SFT ve kan gazı sonuçlarıyla ilişkileri incelendi. Kontrol grubunun kan gazı analizi ve SFT sonuçlan normaldi. Hasta grubunda; FEVı/FVC oranı normal, FVC ortalaması (67 ± 19) ise hafif restriktif tipte SFT bozukluğu ile uyumluydu. FVC oranını kontrol grubuyla karşılaştırdığımızda aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,004). Hastalarda FVC oranları normal (Beklenenin % 80'i veya daha fazlası), hafif (Beklenenin % 65-80'i), orta (Beklenenin % 64-5 l'i) ve ağır (beklenenin %50'sinden az) derecede bozukluk olarak sınıflandırıldığında; FVC değerleri 13 hastada (% 37) normal, 6 hastada (%17) hafif, 8 hastada (% 23) orta, 8 hastada (%23) ağır derecede restriktif bozukluk ile uyumluydu. Kan gazı analizinde de hafif derecede hipoksemi olduğu görüldü (PaÜ2 - 70±10 mmHg). PaCCh ve pH normal olarak bulundu. Sol ventrikül ekokardiyografi parametrelerinde hastalar ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken, bir çok sağ ventrikül ekokardiyografi parametreleri, hastalarda kontrollere göre anlamlı olarak bozuk bulundu (p<0.05). EKG parametreleri ile SFT ve arteryel oksijen basıncı arasında korelasyon yoktu. EKG parametrelerinden hastalarda ve kontrol gurubunda RR mesafesi farklı değildi. Standart, sağ taraf (RV3.6) ve sağ+standart derivasyonlardaki QT intervali, QTc intervali ve bu intervallerinin dispersiyonları (d) (QT-d, QTc-d) hastalarda51 kontrol gurubuna göre daha uzundu (PO.001). Holter EKG parametrelerinden 24 saatteki ortalama QT ve QTc uzunluğu, QTc intervalerinin 450 ms'den daha uzun olduğu kalp vuru sayısı ve maksimum QT intervali hasta gurubunda kontrol gurubuna göre daha uzundu. Sağ ventrikül IVRZ ile MAXQT arasında (r=-0.33, p<0.04) ve sağ ventrikül PEP ile MEANQT arasında ters korelasyon mevcuttu (r=~0.46, p<0.005). 24 saatlik holter kaydında hasta gurubunun tümünde (% 1 00) atriyal erken atım ve kısa süreli supra ventriküler taşikardi gibi supra ventriküler aritmi, kontrol gurubunda ise 16 vakada (%64) nadir atriyal erken atım vardı (p< 0.001). Hasta gurubunda 11 hastada (%31) nadir unifokal VPS varken 10 hastada (%29) multifokal, bigemine ve tirigemine VPS, 6 hastada (%17) da kısa süreli VT atakları vardı. Kontrol gurubunda 10 vakada (%40) çok nadir uniform VPS, 1 vakada (%4) vardı. Kısa süreli VT atakları vardı (p< 0.001). Ventriküler aritmi ile FVC arasında ters koralesyon vardı (r=-0.44, p<0.007). Ancak diğer solunum fonksiyon testleri parametreleri ve kan gazı parametreleri arasında korelasyon yoktu. Ayrıca ventriküler aritmi ile sağ ventrikül diyastol sonu alanı arasında korelasyon mevcuttuken AZ/SğVEZ arasında ters korelasyon vardı (r=0.35, PO.03, r=-0.37, p<0.02). Sonuç olarak asbest maruziyetine bağlı gelişen restiriktif bozukluk nedeniyle oluşan pulmoner patolojilere sekonder oluşan hipoksemi ve muhtemelen miyokardiyal fıbrozis gibi mekanizmalarla sağ ventrikül fonksiyonunu bozdukları ve miyokardiyal elektiriksel heterojeniteyi olumsuz yönde etkiledikleri kanaatine varılmıştır. Çevresel asbestoz maruziyetine bağlı plevral plakları olan hastalarda erken kardiyak tutulumu değerlendirmede ve tesbit etmede EKG ve 24 saatlik holter kaydının, ekokardiyografıden daha üstün olabileceği düşünüldü. | |
dc.description.abstract | en_US | |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Kardiyoloji | tr_TR |
dc.subject | Cardiology | en_US |
dc.title | Çevresel asbest maruziyetine bağlı plevral kalsifikasyonları olan hastalarda kardiyak fonksiyonların noninvaziv değerlendirilmesi | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Kardiyoloji Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 144077 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 141562 | |
dc.description.pages | 62 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |