Çocuk ishallerinde etyopatogenez
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Çalışmamızda Nisan 1989 ile Nisan 1990 tarihleri arasında, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları kliniğine başvuran veya servislerde yatan 104 ishalli çocuk araştırıldı. Çalışma programına a- lınan olgular ishalli çocuklardan rastgele seçildi. Öyküye ilişkin bilgiler ve fizik muayene verileri hazırlanan bir form kağıdına kaydedildi. Her hastadan rotavirus, adenovi rus, salmonella ve shigellalar için diski örneği alındı. Diski örnekleri mikrobiolojik çalışmanın yapıldığı Mikrobio- loji Anabilin Dalı'na gönderildi. Rotavir uslar ve adenovi - ruslar ELÎSA metodu ile araştırıldı. Diğer etkenler ise ru tin inceleme metodları ile araştırıldı. Araştırmaya alınan yaşları 2-24 ay arası 104 is halli çocuktan 45'inde (%43,26) rotavirus, 5'inde %4,8 a- denovirus, l'inde salmonella (%0,96), 4 'tinde (%3,84) shigel la liredi. 2 çocukta shigella ve rotavirus olmak üzere çift etken liredi. 51 olguda %49 hiç etken üretilemedi. Rotavi rus olgularının yaş ortalaması 7,93 ay, adenovi rusların 8 ay, etkeni belli olmayan grubun ise 9,09 ay idi. Yaşları 2-24 ay arasında olan 43 sağlıklı çocuk kontrol grubunu oluşturdu. Kontrol grubunda dışkı kültürle rinde hiçbir etken üretilemedi. Olguların cinsiyet dağılımının bir özelliği yoktu. Sosyoekonomik düzeyin düşük olduğu, anne eğitim düzeyinin düşük olduğu, evde kalabalık yaşam koşullarının olduğu olgu- 96lar da daha fazla ishal görüldü. Tüm olgularda yalnız anne sütü alım oranı oldukça düşük (%5,76) bulundu. 0-4 ay arası ise yalnız anne sütü ile beslenen çocuklar %30,71 oranında bulundu. Toplumumuzda da düşük olan 0-4 ay arası yalnız anne sütü ile beslenme oranının arttırılması ile ishalli hasta lıklar daha etkili bir şekilde önlenebilecektir. Etkenlerin mevsimler ile ilişkileri incelendiği zaman ise adenovirus olgularımız sıcak ve soğuk mevsimlerde eşit oranda bulundu. Rotavirus olguları ise kıs ve ilkbahar aylarında daha fazla görüldü. Mevsimsel dağılım acısından etkeni belli olmayan grup ile virus grubu arasında anlamlı fark görüldü. Virus grubu kış ve ilkbahar aylarında, etkeni belli olmayan grup ise yaz ve özellikle sonbahar ayların da görüldü. Adenovirus olgularının kliniği daha hafif seyirli idi. Ateş ve respiratuar semptomlar daha az oranda bulundu. Fakat adenovirus olgu sayımız az olduğu için adenovir uslar ile ilgili bir genelleme yapamadık. Virus grubu ile etkeni belli olmayan grup arasında ateş, kusma ve lökosit formülü açısından değerlendirme yapılınca anlamlı fark görüldü. Virus grubunda kusma daha fazla oranda (%74) ve daha şiddetli (%40) idi. Aynı zamanda daha fazla oranda yüksek ateş ( virus grubunda %26, etkeni belli olmayan grupta %5,9) bulundu. Lökosit formülü açısından ise, virus grubunda olguların %50' sinde, etkeni belli olmayan grupta ise olguların %23,5'inde lenfosit hakimiyeti bulunuyordu. Olgularımızda virus grubundan mevsim, ateş, kusma ve lökosit formülü açısından anlamlı olarak farklı görülen etkeni belli olmayan grup bak ter i yel gruba daha yakın düşü nüldü. Etkeni belli olmayan grubun özellikleri yapılan bir çok çalışmayla da uygunluk gösterdi. Sonuç olarak vir uslar ülkemizde ishal etkeni ola rak büyük önem taşımaktadır. Rotavir uslar %43 oranında tüm 97ishal nedenleri arasında ilk sırayı almaktadır. Adenovirus- lar da %4,8 oranında, tüm dünyada olduğu gibi ikinci önemli viral etyolojik ajanı oluşturmaktadır. Ayrıca tüm bakteri yel etkenler çalış1 amadı ğı için çalışmamızda ishal etken leri arasında bakteriyel ajanların oranını vermek doğru ol maz. 98
Collections