dc.contributor.advisor | Ertem, Kadir | |
dc.contributor.author | Ari, Bünyamin | |
dc.date.accessioned | 2020-12-07T10:49:11Z | |
dc.date.available | 2020-12-07T10:49:11Z | |
dc.date.submitted | 2015 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/134541 | |
dc.description.abstract | Kienböck hastalığı el bileğinde lunatumun avasküler nekrozu olup nadir olarakgörülen hastalıktır. Hastalık sinsi başlangıçlıdır. Genellikle dominat el tutulur ve travmasonrası ortaya çıkar. Hastalığın tanı ve tedavisi oldukça kompleksdir. Bunun nedenietyolojinin net olarak ortaya konulamamasıdır.Sınıflandırma Lichtman evrelendirilmesikullanılır. Oldukça nadir görülen bu hastalıkta klinik deneyimlerimizi paylaşmayıamaçladık.2006-2014 yılları arasında hastanemizde 37 hasta kienböck nedeni ile opereedildi.Ortalama takip süresi 44,02 (20-80) aydı.Bu hastalarının 16 (%43.2)'sı erkek 21(%56.8)'i kadındı.Çalışmada hastaların yaş ortalaması 38,21 (19-73) olarak tespit edildive % 94.59'u (n=35) 20 ile 59 yaş arasındaydı. Tedavi öncesi hastaların ortalamayakınma süreleri 42.81 (1-180) aydı.Hastaların 35 (%94.6)'inde sağ el bileğidominantdı ve 27 (%73)'ünde etkilenen taraf sağ el bileğiydi. 20 (%54.1) hastadatravmaya sekonder olarak hastalık ortaya çıkmıştı. Tedavi öncesinde hasta el bilekleriLichtman sınıflamasına göre gruplara ayrıldığında; 24 (% 64.86) tane evre 2, 1(% 2.7)tane evre 3A, 5 (% 13.51) tane evre 3B ve 7 (% 18.91) tane evre 4 olduğu görüldü.Hastalar pre-op ve post-op Kavrama gücü,fleksiyon-extansiyon aralığı,ulnar-radyaldeviasyon aralığı, VAS skorlaması,DASH skorlaması ve hasta memnuniyeti açısındandeğerlendirildi.Tüm klinik muayene bulgularındaki artış istatistiksel anlamlı olarakdeğerlendirildi.Hastaların 31 (%83,7)'i yapılan cerrahi işlemdenmemnundu.Hastalarımızın %32.4(n=12)'inde tedavi sonrasında radyolojik ilerlemenindevam ettiği tespit edilmiştir.Cerrahiden memnun olmayan 6 hastanın 3'üne ekmüdahale uygulanmıştır.Yapılan cerrahi müdahaler sonrası bir hasta haricindeki diğerhastaların hepsi işlerine geri dönebilmiştir.Erken evredeki hastalara metafizer dekompresyon,geç evredeki hastalarakurtarıcı cerrahi(proksimal dizi çıkarma) uygulandı.Hastalar pre-op ve post-opKavrama gücü,fleksiyon-extansiyon aralığı,ulnar-radyal deviasyon aralığı, VASskorlaması,DASH skorlaması ve hasta memnuniyeti açısından değerlendirildi.Metafizer dekompresyon uygulanan hastalarda 24 hastanın 13 (%54,2)'ükadın,11 (%45,8)'i erkekdi.Hastaların ortalama takip süresi 46,75 (26-80) ay ve yaşortalaması 35,54 (19-53) yıl olarak tespit edilmiştir.Hastaların 14 (%58,3)'ünde travmaöyküsü mevcuttu.Çalışmamızda pre-op ve post-op kavrama gücü,ekstansiyon-fleksiyonhareket genişliği,ulnar-radial deviasyon hareket genişliği,DASH ve VAS skorlarınabakıldı.Ameliyat sonrası tüm klinik belirteçlerde istatiksel olarak anlamlı artış olduğunutespit ettik.24 Hastanın 23 (%95.8)'ü yapılan müdahalede sonrası işlerinedönebilmişti.Şikayeti devam bir hastada ise radyolojik ilerlemede görüldüğünden ekcerrahi işlem olarak proksimal dizi çıkarma uygulandı.Bu hasta da ek müdahale sonrasıişine geri dönebilmiştir.Proksimal dizi çıkarma cerrahisi uygulanan 13 hastanın 8 (%61,5)'i kadın,5(%38,5)'i erkekdi.Hastaların ortalama takip süresi 39 (20-68) ay ve yaş ortalaması43,15 (28-73) yıl olarak tespit edilmiştirHastaların 6 (%46,2)'sında travma öyküsümevcuttu. Çalışmamızda pre-op ve post-op kavrama gücü,ekstansiyon-fleksiyon hareketgenişliği,ulnar-radial deviasyon hareket genişliği,DASH ve VAS skorlarınabakıldı.Kavrama gücünde azalma tespit ettik ancak istatistiksel olarak anlamlıdeğildi.Ulnar-radial deviasyon hareket aralığındaki artış istatistiksel olarak anlamlıdeğildi.Ekstansiyon-fleksiyon hareket genişliği,VAS ve DASH skorlarında artışistatistiksel olarak anlamlı olarak değerlendirildi.13 Hastanın 11'i yapılan cerrahisonrası işlerine geri dönebilmişti.Diğer 2 hastaya ek cerrahi müdahale olarak el bileğidenervasyonu uygulanmıştı.Ek cerrahi işlem sonrası hastalardan biri işinedönememiştir,diğer hasta işine geri dönebilmiştir.Sonuç olarak kienböck hastalığında yapılan müdahalelerin radyolojik ilerlemeyibüyük oranda durdurduğunu (%67.6) tespit ettik.Hastaların cerrahiyi tercih etmelerindeen önemli etken olan ağrının, yapılan müdahaleler sonrası azalması ile hastalarınişlerine geri dönebildiğini ve bunun da hasta memnuniyetini artırdığınıdüşünüyoruz.Proksimal dizi çıkarma uygulanan hastalarda post-op kavrama gücününazaldığını saptadık.Erken evrelerde uygulanan kanlandırma ameliyatlarının daha fazlahasta memnuniyeti,eklem hareket açıklığının korunması,daha iyi kavrama gücü,VAS veDASH skorlarının daha iyi olması nedeni ile kienböck hastalığının erken tanı vetedavisinin daha iyi olduğu kanısındayız. | |
dc.description.abstract | Kienbock's diease is avascular necrosis of lunatum and is a rare disease.Disease's onset is insidious. Usually dominant hand is effected and occurs after trauma.Diagnosis and treatment of disease is rather complex because of etiology is not clearlydefined. Lichtman classifaciton is used for staging.We aim to share our clinialexperience in this rare disease.Between 2006 and 2014, 37 patients were operated due to kienbocks disease inour clinic. The mean lenght of follow up was 44,02 (20-80) months.Sixteeen (43.2%)patients were male, 21(56,8%) were female. The mean age of patients was 38,21 (19-73) and 94,59 (n=35) of them was between 20 and 59 years. The mean duration ofsymptoms before surgery was 42,81 (1-240) months. Right hand was dominat in35(94,6%) of patients and right hand was effected in 27(73%) of patients. The diseasewas caused by trauma in 20 (54,1%) patients. When patients grouped according toLichtman classication ; 24 (64,86) were stage II, 1 (2,7%) was stage IIIA, 5 (13,51 %)were stage IIIB and 7 (18,91) were stage IV. Preoperatively and postoperatively; allpatients were evaluated in terms of grip strenght, flexion-extension range, ulnar-radialdeviation range, VAS score, DASH score and patient satisfaction. Increases in allclinical examination was considered statistically significant. Thirty-one of patients(83,7%) were pleased with surgical procedure.32.4% of our patients (n = 12) in thepost-treatment was determined to continue radiological progression.Three of 6discontent patients underwent additonal surgical interventions. All the other patients,except for one patient after the surgery intervention was able to return to work .Patients in early stages were treated with metaphyseal decompression, salvagesurgery (proximal row carpectomy) were performed patients in advanced stage.Preoperatively and postoperatively; all patients were evaluated in terms of grip strenght,flexion-extension range, ulnar-radial deviation range, VAS score, DASH score andpatient satisfaction.Twenty-four patients were treated with metaphyseal decompression; there were13(54,2%) male and 11(45,8%) female. The mean lenght of follow up was 46,75 (26-80) months and the mean age was 35,54 (19-53) years. There was trauma history in 14(58,3%) patients. Preoperatively and postoperatively; all patients were evaluated interms of grip strenght, flexion-extension range, ulnar-radial deviation range, VAS score,DASH score and patient satisfaction. Posteoperaticely increases in all clinical markerswas considered statistically significant. Twenty three of 24 patients returned theirpreoperative jobs. Proximal row carpectomy was performed ,because of determinationradiological progression, to one patient with continued to complain. This patientreturned his preoperative job after additional intervention.Thirteen patients were treated with proximal row carpectomy, 8(61,5%) werefemale, 5(38,5) were male. The mean lenght of follow up was 39 (20-68) months andthe mean age was 43,15 (28-73) years. There was trauma history in (46,2%) patients.Preoperatively and postoperatively; all patients were evaluated in terms of grip strenght,flexion-extension range, ulnar-radial deviation range, VAS score, DASH score andpatient satisfaction. Decrase in grip strenght was determined but this was notstatistically significant. Increase in flexion-extension range, ulnar-radial deviationrange, VAS score, DASH score was statistically significant. Eleven of 13 patientsreturned their preoperative jobs. Wrist denervation was performed to 2 patients asadditional intervention. One patient did not return to work after an additional surgicalprocedure, the other patient was able to return to the other job.As conclusion, we have determined surgical interventions to kienbocks diseaselargely prevent radiological progression (%67.6). Patients could return their jobs aftersurgical interventions cause to reduce in pain, the most important factor in patientschoosing surgery, and we think that increase patient satisfaction. We determineddecrease in grip strenght patients with treated with proximal row carpectomy. Webelieve early diagnosis and treatment of kienbocks diseases is better due to greater gripstrenght, higher VAS and DASH score, protection of range of motion and higher patientsatisfaction in early stage decompression surgery. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Ortopedi ve Travmatoloji | tr_TR |
dc.subject | Orthopedics and Traumatology | en_US |
dc.title | Kienböck hastalığında orta dönem cerrahi sonuçlarımız | |
dc.title.alternative | Mid-Term Surgical Outcome of Kienböck disease | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 10067277 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 501328 | |
dc.description.pages | 111 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |