Ergen diyabetlinin erişkin döneme geçişinde yaşadığı psikososyal sorunlar ve kaygı durumları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tip 1 diyabet çocukluk çağı kronik hastalıklarının başında gelmekte olup düzenli metabolik kontrol ve takip gerektiren aynı zamanda çocuk, aile ve diyabet ekibi için kontrolü son derece güç olan bir durumdur. Diyabet takibi ve kontrolünü zorlaştıran en önemli neden ise her yaş döneminde ayrı, farklı bakım ve eğitim stratejilerine gereksinim duyulmasıdır. Özellikle çocukluk dönemindeki takip ve kontrolden, erişkin dönemdeki takip ve kontrole geçiş aşamasında bazı tedbirler alınması, takibin devamının sağlanması ve bu sürecin sorunsuz atlatılması ergen, aile ve diyabet ekibi için büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, adölesan diyabetlinin erişkin döneme geçişinde yaşadığı psikososyal sorunlar ve kaygı durumlarını belirlemek üzere Haziran-Temmuz 2016 tarihleri arasında niteliksel olarak yürütülmüştür. Veriler görüşme formu, Beck Depresyon Ölçeği(BDÖ), Durumluluk ve Süreklilik Kaygı Ölçeği ve derinlemesine görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Düzenli kontrollere gelen, daha önce bireysel ve grup eğitimi-ileri düzey karbonhidat sayımı eğitimi almış, insülin pompası (9/16) (%56,2) çoklu insulin rejimi kullanan (7/16(%43,7), 18-24 yaş arası araştırmaya katılmayı kabul eden 16 diyabetli ergen çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışma grubuna sorular yöneltilerek, alınan yanıtlar ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınmış, elde edilen kayıtların yazılı dökümü çıkarılmıştır. Verilerin analizinde içerik analiz yönteminin yanı sıra frekans ve yüzde dağılımı gibi tanımlayıcı istatistiklerden faydalanılmıştır. Görüşme içerik analiz gruplamasına göre 5 tema, 13 ana kategori, 52 tematik ünite oluşturulmuştur. BDÖ'ye göre çalışmaya katılanların %25,0'i depresif olarak ve STAI FORM TX-I' ye göre %67'si ve STAI FORM TX-II'ye göre %68,7'si kaygılı olarak tespit edilmiştir. İçerik analizi sonuçları normbağımlı değerlendirmelerden elde edilen bulguları destek nitelikte olup, adölesanlar erişkin kliniğine geçişe ilişkin çok çeşitli alan ve konularda kaygılarını belirtmişlerdir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, iyi yapılandırılmış bir geçiş eğitim programına ihtiyaç olduğu ve ön hazırlıkla bu kaygıların azalacak hatta ortadan kalkacağı düşünülmektedir. Geçiş protokolleri ve rehberlerinin, çocuk ve erişkin kliniklerinde uygulanarak bakımda ortak dilin oluşturulması sağlanmalıdır. Çocukla erişkin arasında geçiş polikliniği oluşturulmasına ve adölesanların bu poliklinikte takip edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırma bulguları, literatür eşliğinde yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Tip 1 diyabet,kronik hastalık,ergenlik dönemi, erişkine geçiş dönemi Type I diabetes mellitus (DM-I)is the most frequently observed chronic disease in childhood, requiring prolonged metabolic monitoring and regular check-ups that can be quite demanding for the caregivers, medical team and, ultimately, the children themselves.The most important factor behind the challenges in monitoring and controlling diabetes is that every age group necessitates separate areas of expertise. It is especially important for adolescent patients, their families and medical team, for instance, to adjust to and take necessary precautions regarding changing caring conditions when proceeding from childcare to adult care.This study focused on identifying psychosocial problems faced by late adolescents moving on to young adulthood, and employed a combination of quantitative as well as qualitative techniques in data gathering during June-July, 2016. Tools for data gathering included interview forms, Beck Depression Inventory (BDI),State-Trait Anxiety Inventory (STAI) and in-depth interviewing. Study sample involved 16 voluntary adolescent patients with DM-I, who underwent regular check-ups, finished advanced carbohydrate counting training in both individual and groupsettings, were using insulin pumps (9 out of 16; 56.2%) or multiple daily insulin regimens (7 out of 16; 43.7%), and were aged between 16 and 24 years old. Researchers directed various questions to the study group and recorded answers in audio; then,these answers were transcribed into print-out forms which were eventually analysed with descriptive statistics, involving content analysis as well as assignment of frequencies and percentage distributions.Content analysis was done by grouping data into 5 themes, 13 main categories and 52 thematic sections. According to the BDI data 25.0% of participants demonstrated identifiable depression profiles, and STAI TX-I and TX-II forms demonstrated identifiable anxiety profiles in 67.0% and 68.7% of participants, respectively. Normative assessment of content analysis findings were in line with the indications of findings, which means thatadolescents experience a number of problems in various areasand topics when proceeding to adult care sections. Findings of this study suggest that well organized education programmes on the transition from child to adult care are essential for late adolescent patients with DM-I; and with adequate preparations the anxiety levels these patients are currently suffering can be ameliorated, even eliminated.Transition protocols and consultants need to be implemented in child and adolescent care to support mutual understanding and dialogue. This means that a transition polyclinic service needs to be formed to fill the gap between child and adult care services, also to conduct medical monitoring of transition patients.Research findings were discussed with respect to current literature on the subject. Keywords:Type I diabetes mellitus, chronic disease, adolescence, transition to adulthood
Collections