SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/709173
2024-03-28T15:07:37ZEdirne Selimiye Kütüphanesi yazma eserler kataloğu 22 sel 7168 numarada kayıtlı cönkün inceleme-metin ve MESTAP'a göre tasnifi
https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/740246
Edirne Selimiye Kütüphanesi yazma eserler kataloğu 22 sel 7168 numarada kayıtlı cönkün inceleme-metin ve MESTAP'a göre tasnifi
Değirmenci, Kiyasettin
-Cönk kelime anlamı olarak gemi, sefine gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Edebiyat terimi olarak ise şiir sever kişilerin kendi zevklerine göre seçtikleri şiirleri kaleme aldıkları, aşağıdan yukarıya doğru açılan şiir defteri anlamına gelmektedir. Cönkler mecmû'aların bir çeşididir. Bir mecmû'a çeşidi olan cönkler edebiyatın kaynakları arasında yer almaktadır. Cönkler, ismi duyulmamış şairleri ya da ismi bilinen şairlerin bilinmeyen şiirlerini tespit etmede önemli bir yere sahiptir. Cönkler aynı zamanda yazıldığı dönemin kültürünü yansıtması açısından da değerli kaynaklardır. Zira mecmû'alar gibi cönkler de bünyesinde sadece şiirler değil derlendiği dönemdeki önemli olaylar, doğumlar, ölümler, fetvalar gibi notları da barındırabilmektedir. İncelediğimiz cönk 19. yy'da yazılmış, farklı şairlere ait, farklı türlerde şiirlerin kaleme alındığı bir cönktür. Cönkte toplam 90 adet şiir yer almaktadır. Bu şiirler çoğunlukla gazel, koşma, dîvân gibi nazım şekilleriyle yazılmış şiirlerdir. Eserde bulunan şiirlerin 86 tanesini yazan şairin mahlasları tespit edilirken 4 tanesini yazan şairlerin mahlasları tespit edilememiştir. Şairleri tespit edilen şiirlerden, divanlarda bulunanlar varsa tespit edilerek karşılaştırılmıştır. Cönkte bulunan şairlerin yaşadıkları yüzyıllar, şiirlerinin nazım şekilleri, sayıları, numaraları tablo halinde gösterilmiştir. Cönkün iki sayfasında kısa nesir bölümler yer almaktadır. Bu nesir bölümlerde not edilen tarihler ışığında cönkün ne zaman yazıldığı tahmin edilmektedir. Bu çalışmada Edirne Selimiye Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu 22 SEL 7168 Numarada Kayıtlı Cönkün İnceleme-Metin ve Mestap'a Göre Tasnifi yapılmıştır. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde cönk ve mecmû'alar hakkında genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde cönk incelenmiş ve içeriği hakkında bilgi verilmiştir. Son bölümde ise MESTAP tablosu ve transkripsiyonlu metin yer almaktadır.Anahtar Kelimeler: Klasik Türk Edebiyatı, Cönk, Mecmû'a, 19. yy, MESTAP; -Conk is used in meanings such as ship, chieftain and big sailboat as the literal meaning of it. And it means poetry book that is opened from bottom to top and the poems chosen by people according to their tastes as the terms of literature. Conks are a kind of magazine and usuallly differ from magazines in terms if shape. As one of the important sources, Conks have an important place in determining the unknown poems of unheard poets among the sources or poets whose names are heard. Also conks provide dates, notes, historical and cultural informations at the time they were made between the pages of it by compiler. The conk we are examining is a 19th century conk in which different types of poems belonging to different poets were written. The conk contains 90 poems in total. There are mostly poems written in conk such as ode, kosma and divan forms. While the poets of 86 of poems located in the conk were determined, the pseudonyms of the poets who wrote 4 of them could not be determined. Among the poems found in the conk, those in the poets' dlvans were determined and compared. The centuries which poets lived, the verse forms of the poems and their numbers are shown in tables. There are short prose chapters on two pages of conk. It is estimated when the conk was written in the light of the dates noted in these prose chapters. Edirne Selimiye Library Manuscripts Catalogue number 22 SEL 7168 was classified according to the analysis-text and MESTAP. In the second part, the conk was given about it's content. In the last part, there is MESTAP table and a text with transcription.Keywords: Classical Turkish Lierature, Conk, Magazine, 19th Century, MESTAP
2021-01-01T00:00:00ZTürkiye'de işçi sınıfı, DİSK ve TÜRK-İŞ karşılaştırmalı sınıf bilinci algısı ve sendikacılık faaliyetleri
https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/740247
Türkiye'de işçi sınıfı, DİSK ve TÜRK-İŞ karşılaştırmalı sınıf bilinci algısı ve sendikacılık faaliyetleri
Mente, Ayşe
Bu araştırma Türkiye'de farklı düşünce yapıları üzerinde kurulan iki konfederasyonun sendikacılık faaliyetlerini ve işçi sınıfı ve sınıf bilincine yönelik algılarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Toplumsal sınıfların oluşması ve gelişim süreci, her coğrafyada söz konusu coğrafyanın sosyal, ekonomik ve siyasal yapısına bağlı olarak farklılık göstermiştir. Dolayısıyla bu araştırmada Türkiye'de genel olarak sınıflı toplumsal yapının oluşumunun, özelde işçi sınıfının ortaya çıkmasının ülkemize özgü boyutları ele alınmaktadır. Ülkemizde işçi sınıfının oluşmasıyla beraber işçiler arasında sınıf kültürü ve sınıf bilinci gelişmeye başlamıştır. Sınıf bilinci; işçilerin bir arada olmasına ve dayanışma ve beraberlik ağı geliştirebilmelerine, 'kendisi için sınıf' olabilmelerine bağlıdır. Ancak 1980'li yıllardan sonra ülkenin ekonomik yapısına hakim olan Neo-liberalizmin birlik ve dayanışmayı engellemeye yönelik politikalarının işçi sınıfına hakim olan sınıf bilincini etkisizleştirmeye başladığı düşünülmüştür.Modern toplumlarda insanlar bir arada yaşayabilmek ve dayanışma sağlayabilmek adına örgütlenme gereksinimi duymaktadırlar. Sendikalar da işçi sınıfı örgütleri olarak Avrupa'da Sanayi Devrimi ile beraber ortaya çıkmış örgütlenmelerden biridir. Sendikal örgütlenme, işçi sınıfının giderek kötüleşen Sosyo-ekonomik koşullar karşısında birleşerek mücadele etmesine imkan sağlamıştır. Türkiye'de de benzer şekilde işçi sınıfının örgütlenmesi ve sendikaların kurulması sınıf hareketlerine ivme kazandırmıştır. Ülkemizde sendikaların, konfederasyon çatısı altında faaliyetlerine devam etmesi ilk defa TÜRK-İŞ'in kurulmasıyla sağlanmış ardından DİSK'in kurulmasıyla birlikte sendikacılık faaliyetleri gelişme göstermiştir. Birbirlerinden farklı ideolojileri temel alarak kurulan bu konfederasyonlar sendikacılık tarihinde önemli bir konuma sahiptirler. Bu çalışmada, Türkiye'de işçi sınıfı, sınıf bilinci ve sendika kavramlarına yönelik kuramsal yaklaşımlar ele alınmıştır. Araştırmada ele alınan bu olgular DİSK ve TÜRK-İŞ'e bağlı sendikalarda görev yapan yetkililerle yapılan anket çalışmasında sendika yetkilileri tarafından değerlendirilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler ile iki konfederasyon bazında sendika yetkililerinin işçi sınıfı, sınıf bilinci ve sendikacılık faaliyetlerine ilişkin değerlendirmeleri karşılaştırılmıştır. Bunun yanı sıra ülkemizde 1980 yılında 24 Ocak Kararları olarak literatüre geçirilen program ekonomi alanında yapısal dönüşümlerin gerçekleşmesine yol açmış ve yeni ekonomik politikaların işçi sınıfının sınıf bilinci, sınıf kültürü ve örgütlenmesi üzerindeki etkileri alanyazında önemli bir yere sahip olmuştur. Böylece araştırma kapsamında yeni ekonomik politikaların etkileri üzerine kuramsal yaklaşımlara ve anket çalışmasına katılan TÜRK-İŞ ve DİSK'e bağlı sendikalarda görev alan yetkililerin değerlendirmelerine yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Sınıf, Sendika, Sınıf Bilinci, Sınıf Kültürü, Örgüt; This research aims to reveal the trade unionism activities of the two confederations established on different thinking structures in Turkey and their perceptions of the working class and class consciousness. The formation and development process of social classes differed in each geography depending on the social, economic and political structures of the geography in question. Therefore, in this study, the formation of a class social structure in Turkey and the emergence of a working class are considered the dimensions specific to our country.With the formation of the working class in our country, class culture and class consciousness developed among the workers. Class awareness depends on the fact that workers can coexist and develop a network of solidarity and togetherness, be a 'class for themselves'. But after the 1980s, the policies of Neo-liberalism, which dominated the economic structure of the country, aimed at preventing unity and solidarity, neutralized the class consciousness that dominated the working class.In modern societies, people need to organize in order to live together and provide solidarity. As working-class organizations, trade unions, along with the Industrial Revolution in Europe, have allowed the working class to unite and fight against increasingly deteriorating socio-economic conditions. The organization of the working class in Turkey has given impetus to class movements. The establishment of TÜRK-İŞ and DİSK also affected the unionization rates. These Confederations, founded based on different ideologies, have an important position in the history of trade unionism. In this study, theoretical approaches to the concepts of working class, class consciousness and trade union in Turkey were discussed. These facts covered in the study were evaluated by trade union officials in a survey study conducted with officials working in trade unions affiliated to DİSK and TÜRK-İŞ. The data obtained in the study were compared with the evaluations of trade union officials on working class, class consciousness and trade unionism activities on the basis of the two confederations. In addition, the program, which was written in the literature as the 24 January Decisions in 1980 in our country, led to the realization of structural transformations in the field of economy and the effects of new economic policies on the class consciousness, class culture and organization of the working class had an important place in the literature. In this way, the research included theoretical approaches to the effects of new economic policies and evaluations of officials working in trade unions affiliated to TÜRK-İŞ and DİSK who participated in the survey study.KEYWORDS: Class, Trade Union, Class Consciousness, Class Culture, Organization.
2021-01-01T00:00:00ZEnerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki: Güneydoğu Anadolu Bölgesi üzerine ampirik bir çalışma
https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/740248
Enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki: Güneydoğu Anadolu Bölgesi üzerine ampirik bir çalışma
Söğütlü, Cansu
Günümüz dünyasında enerjinin önemi yadsınamayacak kadar büyüktür. Ülkelerin sanayi sektörlerinde temel girdi maddesi olarak kullanılan enerji, ülkenin ekonomik ve dolayısıyla sosyal refahında çok önemli bir paya sahiptir. Diğer birçok ülke ekonomisi gibi Türkiye ekonomisi de enerji yoğun bir ekonomiye sahip olduğundan enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki ülke ekonomisi ve enerji politikaları açısından oldukça önemlidir.Türkiye açısından önemli olan enerji konusu bölgesel düzeyde de önemini korumaktadır. Yenilenemeyen enerji kaynaklarının büyük bir kısmının ithal edilmesi enerji konusundaki hassasiyeti arttırmaktadır. Enerji tüketimi ve ekonomik büyüme konusunda yapılan diğer çalışmalardan farklı olarak bölgesel düzeyde yapılan bu çalışmanın amacı; Türkiye'nin ekonomik ve sosyal olarak hızla gelişen Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki enerji tüketimi ile bölgedeki ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin yönü ve boyutlarını belirlemektir. Dolayısıyla 'Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde meydana gelen enerji tüketimi bu bölge ekonomisini nasıl ve ne yönde etkilemektedir?' sorusunun cevabı aranmaktadır. Bir diğer ifade ile, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tüketilen enerjinin bölgeye bir maliyet yükleyerek bölge ekonomisini olumsuz mu etkilediği, yoksa tüketilen enerjinin büyümeyi pozitif mi etkilediği araştırılmaktadır.Bu çalışmada enerji ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin ampirik olarak açıklanması için Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerine ait veriler kullanılmıştır. Yapılan çalışmada 10 il ve 1998-2018 yılları arasındaki çeşitli ekonomik ve sosyal veriler kullanılmıştır. Analizlerde, GSYH, gece ışıkları ile ölçülen GSYH ve dış ticaret gibi bağımlı değişkenler kullanılırken; enerji tüketimi, nüfus, illere yapılan yatırımlar, tarımsal üretim miktarları, eğitim seviyesi, bina sayıları, illerde bulunan hekim sayısı ve çalışmada kullanılan illeri ziyaret eden turist sayısı gibi çalışma bölgesinin ekonomik durumunu göstermeye elverişli bağımsız değişkenler kullanılmıştır. Çalışmada 10 il ve 21 yılı kapsayan panel veri seti oluşturulmuş ve ekonometrik analizlerde sabit etki yöntemi kullanılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin enerji tüketimi ile ekonomik büyümesi arasında pozitif bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Enerji, Ekonomik Büyüme, Enerji Tüketimi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi; In today's World, importance of energy is undeniable. Eenrgy used as the main input material in the industrial sectors has a very important share in the economic and thus social welfare of the countries. Like many other economies, Turkey has also an energy-intensive economy, therefore, the relationship between energy consumption and economic growth is crucial for its economy and energy policies. In the first chapter of this study, the concept of energy is defined and then the sources of energy are examşned under two groups as renewable and non-renewable sources. Besides, production, consumption and reserves of energy sources in Turkey and the World are evaluated in several subheadings. In the second chapter, the concept of economic growth and its basic determinants are explained and economic growth models in the relevant literature are discussed. In the third chapter, the literature on the relationship between energy consumption and economic growth is discussed and a general evaluation of the chapter is provided. Finally, in the fourth chapter of the study, an econometric analysis on the southeast Anatolia region of turkey is applied and evaluated. In this study, the data for the provinces located in the southeast Anatolia region is used to emprically explain the relationship between energy and economic growth. Specifically, data is used for the time period between 1998 and 2018 and for 10 provinces in this particular area. In the econometric analysis, while several indicators are used to measure economic growth of these provinces, such as GDP per capita, GDP measured as lights on nights, import, export and the volume of foreign trade, only electricity consumption is usedto measure energy consumption of the provinces. Besides, some control variables are also added to the econometric models such as poopulation, investments, agricultural production, education, number of buildings, number of doctors and number of turists. The analyses are applied on a panel data set using fixed effect method. The results of this study indicate that there is a strong positive relationship between economic growth and energy consumption in the southeast region of Anatolia. Keywords: Energy, Economic Growth, Energy Consumption, Southeastern Anatolia
2020-01-01T00:00:00ZMolla Halil es-Siirdî'nin hayatı ve el-Kafiye fi'n-Nahv ve's-Sarf isimli eseri
https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/740245
Molla Halil es-Siirdî'nin hayatı ve el-Kafiye fi'n-Nahv ve's-Sarf isimli eseri
Atlıhan, Emine
Dil, bir milletin duygu ve düşüncelerini ifade etmesine ve diğer milletlerle iletişim kurmasına yarayan en önemli araçtır. Bundan dolayı bütün toplumlar dillerine önem vermiş ve her türlü tahrifattan korumak için onu belli kâideler çerçevesine almışlardır. Bu itibarla Araplar da Arapça gibi zengin ve köklü bir dilin kullanımında meydana gelecek gramer hatalarını önlemek amacıyla denetleyici kâideler koymuşlardır. Bu kâide çalışmaları gelişerek devam etmiş ve bu alanda dilbilimciler tarafından çok zengin eserler telif edilmiştir. Bu zengin ve faydalı eserlerden biri de Molla Halîl es-Siirdî (ö. 1164/1750) tarafından kaleme alınanel-Kâfiye fi'n-Nahv ve's-Sarf adlı eserdir.Bu çalışmada evvela Molla Halîl es-Siirdî'ninyaşadığı dönemi, hayatını, edebî kişiliğini, hocalarını, talebelerini ve eserlerini tanıtmaya çalıştık. Daha sonra,gramer çalışmalarının ortaya çıkış sebebi olan dildeki bozulmalar ve bu bozulmaları önlemek amacıyla yapılan gramer çalışmalarını özetleyip müellifimizin bu çerçevede kaleme aldığı el-Kâfiye fi'n-Nahv ve's-Sarf isimli eserini incelemeye çalıştık.Anahtar Kelimeler: Molla Halîl, el-Kâfiye, İstişhâd, Nahiv, Lahn. ; A language is the most important tool for a nation to Express the feelings and thoughts and communicate with other nations. For this reason, all societies give importance to their language and to protect it from any falsification they take it within the frame of certain base and rules. In this regard, the Arabs put centroller base and rules in order to avoid grammatical errors in the use of rich and deep-rooted language such as Arabic.These base and rule works continve growingly and very rich works are copyringted in this field by linguists. One of the rich and useful these works is named the life of Molla Halîl es-Siirdî and his work named el-Kâfiye fi'Nahv ve's-Sarf. In this study, we first tried to introduce the time he lived, the life, literary personality, teachers, students and works of Molla Halîl es-Siirdî. Afterwards, we tried to summarize the grammatical studies done in order to prevent the deterioration in language, which is the reason for the emergence of grammatical studies, and to analyze the work of our author named al-Kâfiye fi'n-Nahv ve's-Sarf, which was written in this framework. Key Words: Molla Halîl, el-Kâfiye, İstishhad, Syntax, Lahn.
2022-01-01T00:00:00Z